KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

5-MAIDE SURESI (120 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Maide Suresi 18  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 5/18
5-MAIDE SURESI - 18. AYET    Medine
وَقَالَتِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَىٰ نَحْنُ أَبْنَاءُ اللَّهِ وَأَحِبَّاؤُهُ ۚ قُلْ فَلِمَ يُعَذِّبُكُمْ بِذُنُوبِكُمْ ۖ بَلْ أَنْتُمْ بَشَرٌ مِمَّنْ خَلَقَ ۚ يَغْفِرُ لِمَنْ يَشَاءُ وَيُعَذِّبُ مَنْ يَشَاءُ ۚ وَلِلَّهِ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ۖ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ -18
Ve kaleltil yehudü ven nesara nahnü ebnaüllahi ve ehıbbaüh kul fe lime yüazzibüküm bi zünubiküm bel entüm beşerum mimmen halak yağfiru li mey yeşaü ve yüazzibü mey yeşa´ ve lillahi mülküs semavati vel erdı ve ma beynehüma ve ileyhil mesıyr
5-Maide Suresi 18. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Yehûd ve Nasârâ, «Biz Allah´ın oğullarıyız ve dostlarıyız» dediler. De ki: «Ya ne için sizi günahlarınız sebebiyle muazzeb kılıyor? Siz ancak O´nun yaratıklarından bir beşersiniz. Ve dilediğine mağfiret eder ve dilediğini muazzeb kılar ve göklerin, yerin ve aralarında bulunanların mülkü bütün Allah´ındır ve nihâyet dönüş de O´nadır.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Yehudi ve Hıristiyanlar, bîz Allah'ın oğullarıyız ve dostlarıyız dediler. De ki: Ya ne için size günahlarınız sebebiyle azap ediyor?. Siz ancak onun yarattıklarından bir beşersiniz. Ve dilediğine mağfiret eder ve dilediğine azap eder ve göklerin, yerin ve aralarında bulunanların mülkü bütün Allah'ındır ve nihayet dönüş de On a'dır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, ehli kitabın ne kadar bencil olarak cüretkârca iddialarda bulunur olduklarını gösteriyor. Ve bu iddiaları reddediyor Şöyle ki: "Yahudiler Üzeyr Allah'ın oğludur, Hıristiyanlar da Mesih Allah'ın oğludur" dediler (ve Yehudi ve Hıristiyanlar) taifeleri kendilerinin de böyle fevkalâde bir ayrıcalığa sahip olduklarını iddia ederek herbiri: (biz Allah'ın oğullarıyız ve dostlarıyız dediler) yani: Yahudiler: Madem ki, bizim büyüğümüz olan Üzeyr, Allah'ın oğludur, bizler de onun evlât ve torunları ve yakınları bulunduğumuz için Allah Teâlâ'nın oğulları yerindeyiz, demek isterler. Hıristiyanlar da madem ki Mesih Allah'ın oğludur, diyerek aynı iddiada bulunurlar. Nitekim bir hükümdarın yakınları da makamı iftiharda kendilerine hükümdarlık isnat ederek: "biz bu memleketin hükümdarlarıyız" derler. İşte Yahudiler de Hıristiyanlar da kendi selefleri olan Peygamberler sebebiyle kendilerini başka milletler üzerine üstün görerek böyle bir iddiada açıkça veya dolaylı olarak bulunmuşlardır. § Rivayete göre Rasülü Ekrem Hazretleri Yahudilerden bir cemaati İslâm dinine davet etmiş onları Allah Teâlâ'nın azabıyle korkutmuş onlar da: "Sen bizi nasıl ilâhî azap ile korkutuyorsun ki, biz Allah'ın oğullarıyız, dostlarıyız demişler. Bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuştur. Hıristiyanlar da aynı iddiada bulunmuşlardır. Hatta bozulmuş inciller'de okumaktadırlar ki, Hz. Isa, Hıristiyan taifesine hitaben: Ben, benim ve sizin babanıza gidiyorum demiş, bu sebeple Cenâb-ı Hak'kın oğulları olduklarım iddiaya cür'et etmişlerdir. Habibim!. Onlara (de ki:) eğer bu iddianız doğru ise Cenâb-ı Hak, (ya ne için size günahlarınız sebebiyle azap ediyor?.) bir baba evlâdını, bir dost dostlarını hiç cezalandırır mı?. Halbuki, Hak Teâlâ Hazretleri sizi dünyada bile vakit vakit azaplara uğratıyor, nice öldürülmelere, esaretlere mâruz bırakıyor, düşmanlarınız olan putperestler tarafından Beyti Mukaddes yıkılmış, aranızda en feci savaşlar devam edip durmakta bulunmuştur. Hatta siz bile iddia ediyorsunuz ki, Cenâb-ı Hak size âhirette sayılı günlerde azap edecektir. Yok yok siz hâşâ Allah'ın oğulları değilsiniz (siz ancak onun yaratıklarından bir beşersiniz) diğer mahlûkatı kabilindensiniz, başkaları üzerine öyle bir meziyetiniz yoktur, (ve) Allah Teâlâ mahlukatından (dilediğine) mü'min kullarına ilâhî lütfü ile mağfiret eder) insanlık icâbı yapmış oldukları kusurları af eder ve örter, (ve dilediğine azap eder) özellikle Allah'ın birliğini ve Peygamberlerin bir kısmını inkâr Sen kimseleri de ebedî olarak azaba uğratır, (ve göklerin, yerin ve aralarında bulunanların) bütün mahlûkatın (mülkü) varlığı, mülkiyeti (bütün Allah'ındır) bütün bunlar, o Yüce Yaratıcının mülkiyeti ve kulu olmakla vasıflanmıştırlar, hepsi de onun melekut, kudret ve azameti altında bulunmaktadır. Bunlarda istediği gibi tasarruf eder, dilediğini yaşatır, dilediğini öldürür: Dilediğine sevab verir, dilediğini de azaba sokar (ve sonunda dönüş de Ona'dır) Âhirette yalnız o Yüce Yaratıcının hükmü alanına gidilecektir. İyilik yapanlara sevablar verecek, dilediği günahkarları da lâyık oldukları cezalara kavuşturacaktır. Artık bunun aksi nasıl iddia edilebilir?.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014