KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

5-MAIDE SURESI (120 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Maide Suresi 93  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 5/93
5-MAIDE SURESI - 93. AYET    Medine
لَيْسَ عَلَى الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ جُنَاحٌ فِيمَا طَعِمُوا إِذَا مَا اتَّقَوْا وَآمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ ثُمَّ اتَّقَوْا وَآمَنُوا ثُمَّ اتَّقَوْا وَأَحْسَنُوا ۗ وَاللَّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ -93
Leyse alellezıne amenu ve amilus salihati cünahun fıma taımu iza mettekav ve amenu ve amilus salihati sümmettekav ve amenu sümmettekav ve ahsenu vallahü yühabbül muhsinın
5-Maide Suresi 93. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: İmân edip de sâlih sâlih amellerde bulunanların üzerine ittika edip de mü´min bulundukları ve güzel güzel işleri işledikleri, sonra da muttakî oldukları ve imân eyledikleri, sonra da ittikada bulunarak ihsan yaptıkları takdirde (evvelce) tatmış oldukları şeyde bir günah yoktur. Ve Allah Teâlâ muhsin olanları sever.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İmân edip de salih salih amellerde bulunanların üzerine sakınıp da mü'min bulundukları ve güzel güzel işleri işledikleri, sonra da takva sahibi oldukları ve imân eyledikleri, sonra da sakınarak ihsan yaptıkları takdirde -evvelce- tatmış oldukları şeyde bir günah yoktur. Ve Allah Teâlâ güzel iş yapanları sever.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, imân ile nitelenmiş, sarhoşluk veren şeyler ve kumar hakkındaki ilâhî yasağa inanmış ve Cenab'ı Hak'tan lâikiyle korkanların üzerine bu sarhoş edici şeyleri ve kumarı yasaklanmadan önce kullanmış olmalarından dolayı bir mesuliyet tereddüt etmiyeceğini müjdelemekte, bu yasağa uymaya devam etmelerini tavsiye buyurmaktadır. Şöyle ki: Allah Teâlâ'ya ve onun bütün hükümlerine (imân edîp de) üzerlerine düşen eden (salih salih) Allah'ın rızâsını kazandıran, seçkin (amellerde) ibadetlerde, hareketlerde (bulunanların üzerine sakınıp da mü'min bulunduktan) Cenâb-ı Hak'kın haram kıldığı şeylerden sakınıp da bu haram kılmanın bir ilâhî emir olduğuna inandıkları (ve güzel güzel işleri) vazifeleri, hayırlı muameleleri (işledikleri) imânlarında, salih amellerinde devam ve sebat eyledikleri (sonra da takva sahibi oldukları ve imân eyledikleri) yani kimseye zülüm ve cefâ etmeyip o gibi yasaklardan sakınarak bu husustaki ilâhî hükümlere güzelce imân ettikleri (sonra da) evvelce mubah iken bilahara haram kılınan şeylerden hakkiyle (sakınarak ihsan yaptıkları) güzel, muntazam amellere devam edip herkese iyilikte bulunmak istedikleri, velhâsıl Hak Teâlâ'nın bütün emirlerine riâyette, yasakladığı şeylerden güzelce sakındıkları (takdirde evvelce) haram kılınmadan önce (tatmış oldukları) yiyip içmiş bulundukları herhangi bir (şeyde bir günah yoktur) bundan dolayı mesul, bir azaba uğramayacaklardır. Elverir ki, beyan olunduğu üzere haram kılındıktan sonra onlardan kaçınarak temizce, takva sahibi olarak bir hayat geçirmeğe devam edecek olsunlar. (Ve Allah Teâlâ güzel i; yapanları sever.) Artık bu ilâhî muhabbete nail olmak için güzel i; yapmaya çalışmalı değil midir?. Takvanın, ihsanın ehemmiyetine, muhtelif derecelerine ve bunlar ile vasıflanmaya teşvik ve özendirme hikmetine binaen bunlar mükerrer olarak zikrolunmuştur. § Rivayete göre içkinin, kumarın ve benzerlerinin haram kılınması hakkındaki âyeti kerime nazil olunca eshabı kiram, endişeye düşmüşler, Ya Rasülüllah!. Bizim bir takım kardeşlerimiz, meselâ Uhud gazvesinde şehit olan zâtlar vaktiyle şarap içer, kumardan kazandıklarını yerlerdi, onlar bu yasaklamadan evvel vefat etmişlerdir. Onların halleri ne olacaktır?, diye sual etmişler, bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuş, bunları haram kılınmadan önce yapmış olanların mesul olmayacakları bildirilmiştir. Elverir ki, Cenâb-ı Hak'kın bütün hükümlerine inanır bulunmuş, Cenâb-ı Hak'tan korkmuş olsunlar, daha sonra vâki olan haram kılmayı öğrenenler de bunun bir ilâhî hüküm olduğunu kabul ederek böyle haram kılınan herhangi şeyi yapmaktan çekinsinler, Allah Teâlâ'dan hakkiyle korksunlar, güzel hareketlere devam etsinler. Başarı Allah'tandır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014