KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

5-MAIDE SURESI (120 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Maide Suresi 116  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 5/116
5-MAIDE SURESI - 116. AYET    Medine
وَإِذْ قَالَ اللَّهُ يَا عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ أَأَنْتَ قُلْتَ لِلنَّاسِ اتَّخِذُونِي وَأُمِّيَ إِلَٰهَيْنِ مِنْ دُونِ اللَّهِ ۖ قَالَ سُبْحَانَكَ مَا يَكُونُ لِي أَنْ أَقُولَ مَا لَيْسَ لِي بِحَقٍّ ۚ إِنْ كُنْتُ قُلْتُهُ فَقَدْ عَلِمْتَهُ ۚ تَعْلَمُ مَا فِي نَفْسِي وَلَا أَعْلَمُ مَا فِي نَفْسِكَ ۚ إِنَّكَ أَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُوبِ -116
Ve iz kalellahü ya iysebne meryeme e ente kulte lin nasittehızunı ve ümmiye ilaheyni min dunillah kale sübhaneke ma yekunü lı en ekıle ma leşse lı bi hakk in küntü kultühu fe kad alimteh ta´lemü ma fı nefsı ve la a´lemü ma fı nefsik inneke ente allamül ğuyub
5-Maide Suresi 116. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve o vakti ki, Allah Teâlâ «Ey Meryem´in oğlu İsâ! Sen mi insanlara beni ve anamı Allah´tan başka iki ilâh ittihaz ediniz dedin?» diye sual buyurdu. Dedi ki: «Seni tenzih ederim, benim için hak olmayan bir şeyi söylemek layık olamaz, eğer ben onu söylemiş isem, Sen onu elbette bilmişsindir, Sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben ise Senin zâtındakini bilemem. Şüphe yok ki, gaybleri bilen ancak Sensin, Sen»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve o vakti ki, Allah T e âlâ "Ey Meryem'in oğlu Isa" sen mi insanlara "beni ve anamı Allah'tan başka iki ilâh edininiz dedin" diye sual buyurdu. Dedi ki: "Seni tenzih ederim benim için hak olmayan bir şeyi söylemek lâyık olamaz, eğer ben onu söylemiş isem, sen onu elbette bilmişsindir, sen benim içimde olanı bilirsin, ben isem senin zâtındakini bilemem, şüphe yok ki, gayıptan bilen ancak sensin, sen."
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, Hz. İsa'yı Hıristiyanların iddiasından uzaklaştırmaktadır. Hz. Isa ile annesine ilahlık isnat eden kâfirleri yalanlamakta ve azarlamaktadır. Onların itikatlarının kötülüğünü teşhir etmek için kıyamet gününde meydana gelecek bir sorgulamayı ihtiva etmektedir. Şöyle ki: Resulüm (Ve o vakti) hatırla (ki Allah Teâlâ) mahşer gününde Hz. Isa ile muhterem validesine ilahlık isnad eden kâfirleri azarlamak için onları Hz. İsa'nın yal an lam asiyi a susturmak ve utandırmak için (Ey Meryem'in oğlu Isa!. Sen mi insanlara "benî ve anamı Allah'tan başka) onunla beraber (ilâh edininiz" dedin) yoksa onlar mı kendi nefislerinin kötülük atmasıyle böyle müşrikçe bir iddiaya cür'et ettiler?, (diye sual buyurdu.) Hz. Isa da, o kâfirlerin öyle bâtıl iddialarının teşhir edilmesi ve kınanması için kendisine yönelen bu suale cevaben: (Dedi ki:) Yani kıyamet günü muhakkak diyecektir ki: Yarabbü. (Seni tenzih ederim) eş ve benzerden uzak olduğunu bilir, birliğine aykırı olan iddiaların bâtıl olduklarını İtiraf ederim, (benim için hak olmayan) Hakkım olmayan (bir şeyi söylemek) benim için caiz (lâyık olamaz) ben Allah'ın bir mahlûku olduğum halde nasıl ilahlık iddiasında bulunabilirim?. Böyle bir iddiada bulunmadığımı Yarabbi sen bilirsin, (eğer ben onu söylemiş isem, sen onu elbette bilmişsindir) Artık benim öyle bir iddiada bulunmadığımı başka bir delil ile isbata ihtiyaç yoktur. Benim öyle bir iddolada bulunmadığım yüce zâtınca bilinmektedir, bu bilinme ise benim beraatım hakkında bir delildir, (sen) Yarabbü, (benim nefsimde olanı bilirsin) Sen benim bütün gizli ve açık hallerimi hakkıyla bilirsin (ben ise senin zâtındakini bilemem) ben senin bir mahlukun bulunmaktayım, mahluklar ise Ey Allah'ım senin bildirmediğim şeyleri bilip idrâk edemez, (şüphe yok ki, g ayı plan bilen ancak sensin!.) Yarabbü, (benim nefsimde olanı bilirsin) Sen benim bütün gizli ve açık hallerimi hakkıyla bilirsin (ben ise senin zâtındakini bilemem) ben senin bir mahlukun bulunmaktayım, mahluklar ise Ey Allah'ım senin bildirmediğin şeyleri bilip idrâk edemez, (şüphe yok ki, g ayı plan bilen ancak sensin!.) Yarabbü. (Sen) Ey âlemlerin Rabbü. Yalnız açık olan hareketler, iddialar, değil en gizli emeller, düşünceler de yüce zâtınca tamamen bilinmektedir, apaçık ortadadır. Artık benim öyle bir iddiada bulunmadığım ve nefsi m d e ki eğilimlerde sence bütün bütün bilinmektedir. Ey kâinatın tek mabudu!.. Zaten Cenab'ı Hak'kın Hz. İsa'ya yönelik olan bu sualinden maksat da, onun mahşer günü böyle kul olduğunu arzederek Hiristiyanları yalanlamasıdır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014