6-En'am Suresi 89. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
İşte onlar o kimselerdir ki, kendilerine kitap, hüküm ve nübüvvet vermişizdir. Şimdi şu kavimler, eğer bu delilleri inkar ederlerse artık Biz ona münkir olmayan bir kavmi tevkil etmişizdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
İşte onlar o kimselerdir ki, kendilerine kitap, hüküm ve nübüvvet vermişizdir. Şimdi şu kavimler, eğer bu delilleri inkâr ederlerse şüphesiz yerlerine bunları inkâr etmeyecek bir toplum getiririz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(İşte onlar) O isimleri açıklanan Yüce Peygamberler (o kimselerdir ki, kendilerine kitap) semavî kitaplardan herhangi birisi ve (hüküm) hikmet veya ilimle beraber amel, veya davaları doğmca halletme ve hüküm verme kabiliyeti ve (nübüvvet) Peygamberlik nîmetine erişme (vermişizdir.) onlar böyle seçkin, şirk ve isyandan korunmuş zatlardır. (Şimdi şu kavimler) Kureyş müşrikleri ve sair kâfirler (eğer bu delilleri) o Peygamberlerin sahip oldukları kitapları vesaireyi (inkâr ederlerse) zararı kendilerine aittir, onlar bu inkârlarıyle o mukaddes değerlere bir zarar vermiş olamazlar, (şüphesiz yerlerine) O delilleri, peygamberleri tasdik eden, Cenâb-ı Hak'ka inanan ve onlardan hiçbirini (inkâr etmeyen bir kavmi) bir akıllı, aydın milleti (getiririz.) o kavmi ona imân etmeğe, onun hakianna riâyet eylemeğe muvaffak kılmışızdır. Bu seçkin toplumdan maksat ise Ibni Abbas Hazretlerinden rivayet olunduğuna göre Medine'i Münevvere ahalisinden olan ensarı kiramdır. Maamafih kıyamete kadar doğu ve batıda İslâmiyet'i kabul eden ve edecek olan herhangi bir cemaat de bu şerefe ulaşır. Nitekim doğu ve batıda birçok milletler, cemaatler müslüman olma şerefine kavuşmuş, İslâmiyet'e gerçekten hizmet etmiş ve müslümanlığı her tarafa yaymağa çalışmışlardır. Kısacası: Allah'ın dininin inkarcılara ihtiyacı yoktur, fakat onlar dinden asla uzak olamazlar. Onlar dini inkâr etme sebebiyle kendilerini en korkunç bir istikbale, en müthiş bir felâkete aday bırakmışlardır.
|