6-En'am Suresi 165. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
«Ve O, (o Hâlik-ı Zîşan)dır ki, sizi yeryüzünde halife kıldı. Ve bazınızı bazınızın üzerine derecelerce yükseltti, tâ ki sizi size verdiği şeylerde imtihana tâbi tutsun. Şüphe yok ki, senin Rabbin Seriu´l-İkâb´tır. Ve muhakkak ki, O gafûrdur, rahîmdir.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve o, o -Yüce Yaratıcı- dır ki, sizi yeryüzünde halife kıldı. Ve bâzınızı bâzınızın üzerine derecelerle yükseltti, tâki sizi size verdiği şeylerde imtihana tâbi tutsun. Şüphe yok ki, senin Rab'bin, cezası çabuk olandır. Ve muhakkak ki, o bağışlayan, merhamet edendir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ey insanlar!. Bir kere Allah Teâlâ'nın hakkınızda olan nîmet ve ihsanını düşünmeli değil misiniz?. Ona başkalarını nasıl ortak koşablirsiniz?. O kerem sahibi Yaratıcı, sizleri yarattı, nîmetlere kavuşturdu (Ve) özellikle (o, o) Yüce Yaratıcı (dır ki, sizi yeryüzünde halîfeler kıldı.) sizi geçmiş ümmetlere halef kıldı; siz onların yerlerini işgal ettiniz, özellikle Peygamberiniz olan Hz. Muhammed'i, bütün Peygamberlerin sonuncusu kıldı, onun ümmeti olan sizleri de tarihe karışmış olan ümmetlerin yerine getirdi, onların yerlerine geçirip, hâkim kıldı. (Ve) O kerem sahibi Yaratıcı (bâzınızı bâzınızın üzerine derecelerle yükseltti.) akıl ve marifet, şeref ve servet, hâkim ve mahkûm olma itibariyle cemiyetinizi çeşitli mertebelerde bulundurdu. (Tâki sizi verdiği şeylerde imtihana tâbi tutsun.) Yani: O hikmet sahibi yaratıcı, sizleri böyle çeşitli tabakalara ayırmış olmakla hakkınızda hikmet gereği bir imtihan ve deneme muamelesi yapmıştır. Bununla itaatkâr olanlar ile, âsi olanlar, nîmetlerin şükrünü yerine getirenlerle getirmeyenler ortaya çıkmış olacaktır. Yoksa Cenâb-ı Hak'ça herşey malûm olduğundan onun herhangi bir kimseyi anlamak için imtihana tâbi tutması düşünülemez. Böyle bir imtihan. Cenab'ı Hak için kesinlikle gereksizdir. Ancak kullarının fiil ve hareketleri ortaya çıkıp kendilerinin bir itiraza selâhiyetleri kalmaması için onları öyle imtihan sayılacak vaziyetlere, yükümlülüklere mâruz bırakır ki bu durum, bizler için bir imtihan mahiyetinde bulunmuş olur. (Şüphe yok ki, senin Rab'bin) Olan o hikmet sahibi Yaratıcı, hem (cezası çabuk olandır.) onun birliğini, rab lığını tasik etmeyen, onun nimetlerine karşı teşekkür vazifesini yerine getirmeyen kimseler hakkında onun azabı pek yakındır, İstediği dakikada onlara azap eder. Ve her gelecek şey yakın demektir. (Ve muhakkak ki o) Kerem sahibi Mâbud (bağışlayıcıdır.) mü'min kullarının insanlık gereği yaptıkları günahlarını affeder, bağışlar ve o Yüce Yaratıcı (merhamet edicidir.) bütün mahlükatı hakkında lütuf ve yardımı boldur. Özellikle mü'min kulları hakkında ilâhî rahmeti pek fazladır. İşte bu yüce beyanlar hem muazzam bir ilâhî korkutmayı, hem de pek büyük ilâhî bir teşvik ve müjdeyi içermektedir. Artık uyanmalı, O Yüce Yaratıcının azabını gerektiren şeylerden kaçınmalı, af ve lütfunu çekecek güzel amellerde bulunmaya çalışmalıdır. Ey âlemlerin Allah'ı!. Cümlemize uyanmalar nasip et, hepimizi af ve lütfuna ulaşıtr. Peygamber ve Resullerin sonuncusu hürmetine. Amin.
|