6-En'am Suresi 125. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
İmdi Allah Teâlâ her kime hidâyet etmek isterse onun göğsünü İslâm için genişletir. Ve her kimi dalâlete düşürmek dilerse onun göğsünü daraltır, sıkışmış bir hale getirir, sanki zorla göğe yükselecek imiş gibi (bulunur). İşte Allah Teâlâ imân etmeyenlerin üzerine böylece pisliği (havale) kılar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
İmdi Allah Teâlâ her kimi doğru yola iletmek isterse onun göğsünü İslâm için genişletir. Ve her kimi dalâlete düşürmek dilerse onun göğsünü daraltır, sıkışmış bir hâle getirir, sanki zorla göğe yükselecek imiş gibi -bulunur-. İşte Allah Teâlâ imân etmeyenlerin üzerine böylece pisliği verir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, Cenab'ı Hak'kın hikmeti gereği bir kısım kullarının kalblerini genişlettiğini ve diğer bir takım kullarının kalplerini de daraltmış olduğunu bildirmektedir. Ve insanlar için hidâyet ve selâmet yollarının Allah tarafından tam olarak beyan buyurulduğunu ve kimlere selâmet yurdunun verilmiş olduğunu göstermektedir. Şöyle ki: Resulüm!. Bir takım kimselerin seni inkâr ederek sapıklığa düşmekte olduklarını görerek üzülme. Onların haklarında kendi irâdelerini doğrultusunda yaptıklarına göre ilâhî irâde tecelli etmektedir. (İmdi Allah Teâlâ her kime) Onun güzel irâdesinden dolayı (hidâyet etmek isterse) ona hak yolunu bildirerek imâna muvaffak kılmak dilerse (onun göğsünü İslâm için genişletir.) onun nefsini hakkı kabul etmeye kabiliyetli kılar, onun kalbine bir imân nuru düşürür, onunla, kalbi açılmış olarak hidâyet yolunu takib eder. (Ve) Cenab'ı Hak (her kimi) onun kötü irâdesinden dolayı hakkında bir ceza olmak üzere (sapıklığa düşürmek dilerse) onda da sapıklığı yaratır, o hidayetten kaçınır, (onun göğsünü daraltır, sıkışmış bir hâle getirir) Öyle ki: O şahıs, hak'ki kabul etmekten kaçınır durur, onun kalbine imân giremez olur. Evet… O şahıs öyle bir darlık, öyle fazla bir sıkıntı içinde kalır ki, (sanki zorla göğe yükselecek imiş gibi) gücünün üstünde olan bir vaziyette (bulunur.) üzüntüler içinde vakti geçer durur. (İşte Allah Teâlâ imân etmeyenlerin) Kendi tabii kabiliyetlerini, irâdelerini kötüye kullanarak imândan mahrum kalanların (üzerine böylece) göğüslerini daralttığı gibi (pisliği) de rezilliği de, dünyada laneti, âhirette azabı da (gönderir.) artık onlar bu felâketten kurtulamayacaklardır.
|