6-En'am Suresi 123. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve böylece her bir beldede günahkârlarını büyükler kıldık ki, orada hilede bulunsunlar. Halbuki, onlar hilekarlık yapmazlar, ancak kendilerine yapmış olurlar da farkına varamazlar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve böylece herbir beldede günahkârlarını büyükler kıldık ki, orada hilede bulunsunlar. Halbuki, onlar hilekârlık yapmazlar, ancak kendilerine yapmış olurlar da farkına varamazlar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, bir takım günahkârların hikmet gereği mevki sahibi olup insanları saptırmaya çalıştıklarını ve bunların bu kötü hareketlerini bilmeyerek kendi aleyhlerinde yapmış olduklarını bildirmektedir. Ve böyle inkarcı kimselerin kendilerine de peygamberlik rütbesi verilmedikçe Hz. Muhammed'in peygamberliğini kabul etmeyeceklerini bir haset ve kıskançlık sebebiyle öne sürdüklerini ve bunların kötü akıbetini beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve böylece) Mekke'deki Kureyş reislerin! Mekke ahalisinin başkanlığında bulundurmuş olduğumuz gibi diğer (herbir beldede) bulunan (günahkârlarını) da, görünürde büyük mevkilere, servetlere sahip olanlarını da hikmet gereği o beldelerde (büyükler kıldık ki, orada hilede bulunsunlar.) kendi mevkilerine güvenerek halkı saptırmaya çalışsınlar. Yüce Peygamberlere tâbi olmaktan halkı men'etmeye uğraşıp dursunlar. Bunların böyle bir mevkide bulunup halkı saptırmaya çalışmalarına meydan verilmesi, onların hakkında bir imtihandır, onların daha fazla azap görmelerine bir sebep teşkil etmektedir. Onların bu saptırmaları aklı başında olan zatlara tesir etmeyecektir, o zatlar yine imân şerefine kavuşmuş bulunacaklardır. (Halbuki, onlar) O kavimleri arasında görünürde büyük olanlar, öyle başkalarını hidayetten mahrum bırakmak için (hile yapmazlar) onların hileleri tesirsiz kalır. Onlar (ancak kendilerine) hile (yapmış olurlar da) bilmeksizin kendilerini küfr ve taşkınlığa düşürmüş, azaba hedef kılmış bulunurlar da bunun (farkına varamazlar) ebedî zarara uğrar giderler. İşte insanların dindarlığına, faziletine mâni olmaya çalışan şeytan yaratılışlı kimselerin âkibetleri böyle hüsrandan başka bir şey değildir.
§ Bu âyeti kerime, Rasûlü Ekrem hakkında bir teselli içermektedir. Çünkü Kureyş büyükleri, Rasûlü Ekrem'e insanların imân etmemeleri için Mekke yolu üzerinde dört şahıs bulunduruyorlardı. Bunlar Hz. Peygamber hakkında: "O kâhindir, sihirbazdır, yalancıdır, ona uymayınız." deyip duruyorlardı. Bunların aldatmalarına rağmen müslümanların sayısı gündengüne artıyordu, düşmanlar ise zarar ve ziyana uğruyorlardı. Onların böyle hileci bir harekete sevkedilmeleri, kendi haklarında Allah'ın kahrının ortaya çıkmasına bir sebep teşkil ediyordu. Ve onların yapacakları hilelerin tesirsiz kalacağını kendilerine göstererek onları bu sebeble de aşağılık ve zelil bir halde bırakmak hikmetine dayalı bulunuyordu.
|