5-Maide Suresi 88. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve Allah Teâlâ´nın sizi merzûk etmiş olduğu şeylerden helâl ve temiz olanları yiyiniz, kendisine imân etmiş olduğunuz Allah Teâlâ´dan da korkunuz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve Allah Teâlâ'nın sizi rızıklandırmış olduğu şeylerden helâl ve temiz olanları yiyiniz, kendisine imân etmiş olduğunuz Allah Teâlâ'dan da korkunuz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Ve) Ey müslümanlarl. (Allah Teâlâ'nın sizi rızıklandırmış. Olduğu şeylerden) Size vermiş olduğu nimetlerden (helâl ve temiz olanları yiyiniz) yalnız onlardan istifâde ediniz, yalnız onlardan yiyip faydalanmanız size mubah bulunmuştur. İstifadesi dinen haram olan şeylerden istifadeye kalkışmayınız (kendisine imân etmiş olduğunuz Allah Teâlâ'dan korkunuz) onun emir ve yasağına aykırı harekete cür'et etmeyiniz, (linki sizin selâmet ve saadetiniz ancak o şekilde ortaya çıkar.
§ Rivayete göre bir gün Rasûlü Ekrem Efendimiz, eshabı kiramına kıyamet gününü anlatarak bir hayli uyarma ve sakındırmada bulunmuştu. Bunun üzerine, eshabı kiram, Osman Ibni Mezunun hanesinde toplanarak kendi nefislerine dünya nimetlerini haram kılmaya, gündüzleri oruç tutmaya, geceleri ibâdetle meşgul olmaya, et yememeye, döşeklerde yatmamaya, eşlerine yaklaşmamaya, sade bir kıyafetle seyahatlerde bulunmaya karar vermişler. Rasûlü Ekrem, Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimiz, bu karardan haberdar olunca buyurdu ki: Yok ben bununla emir olunmadım, sizin üzerinizde nefsinizin de hakkı vardır. Hem oruç tutunuz, hem de iftar ediniz, hem kalkınız, hem de uyuyunuz, çünki ben de hem kalkarım, hem de uyurum, hem omç tutar, hem de iftar ederim, ve et de yağ da yerim ve eşlerime de yaklaşırım, artık her kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir, İşte bu hâdise üzerine bu mübarek âyetler nazil olmuştur. Zâten bunun hilâfına hareket, hayata tesir eder, azaları zaafa düşürür, akıl ve fikire zarar verir, dinî, dünyevî vazifeler hakkiyle yapılamaz. Bununla beraber bütün dünyevî lezzetlere dalmak ta insanı manevî olgunluklardan mahrum bırakır, uhrevî selâmet ve saadeti temîne çalışmaktan alıkoyar, hayvani bir hayat yüz gösterir durur. Bu sebeple böyle hareket de asla uygun olamaz. Binaenaleyh her hususta dengeye riâyet etmek, ifrat ve tefritten kaçınmak, hikmet gereğidir. İşte bu mübarek âyetler de bizlere bunları telkin buyurmaktadır.
|