5-Maide Suresi 32. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Bundan dolayı İsrailoğullarının üzerine yazdık ki, her kim bir şahsı, bir şahıs mukabilinde veya yerdeki bir fesattan dolayı olmaksızın öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur ve her kim de bir şahsın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanları ihya etmiş gibi olur. And olsun ki, Bizim peygamberlerimiz onlara beyyineler ile gelmişlerdir. Sonra onlardan birçokları bunu müteakib yeryüzünde muhakkak müsrif kimseler olmuşlardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Bundan dolayı İsrail oğullarının üzerine yazdık ki her kim bir şahsı, bir şahıs karşılığında veya yerdeki bir fesattan dolayı olmaksızın öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur ve her kim de bir şahsın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanları kurtarmış gibi olur. And olsun ki, bizim Peygamberlerimiz onlara mucizeler ile gelmişlerdir. Sonra onlardan bir çokları bunu müteakib yeryüzünde muhakkak aşırı giden kimseler olmuşlardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu âyeti kerime, yeryüzünde fesada çalışan ve haksız yere kan akıtmaktan çekinmeyen bir kavme yapılmış olan bir ilâhî ihtarı içermektedir. Şöyle ki: (Bundan dolayı) Öyle haksız yere yapılan bir öldürmenin sebep olduğu bir nice kötülük sebebiyle bir uyanış vesilesi olmak üzere Kabil ve Hâbil kıssasını beyan ederek (İsrail oğullarının üzerine yazdık ki) Tevrat'ta beyan ederek hükmeyledik ki (her kini bir şahsı bir şahıs karşılığında) icabeden bir kısastan dolayı olmaksızın (veya yerdeki bir fesattan dolayı) meselâ: Yol kesicilikten, veya imân ettikten sonra dinden dönmesi sebebiyle (olmaksızın öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur) çünkü öyle gayrı meşru şekilde kan dökmek, cemiyet arasındaki birliği ahengi bozacağından bunun zararı umuma yönelmiş olur. Bununla beraber bir kimsenin hayatına haksız yere tecâvüz etmek de bütün halkın hayatına su'ikast gibi Allah'ın gazabını çeker (ve her kim de bir şahsın hayatını kurtarırsa) Meselâ: Onu bir zâlimin
saldırısından komrsa veya onu boğulmaktan veya açlık sebebiyle ölmekten kurtarırsa (sanki bütün insanları kurtarmış gibi olur) bütün insanlığı kurtarmış, hayatlarını tehlikeden korumuş gibi sevaba nail bulunur. (Andolsun ki, bizim Peygamberlerimiz onlara) İsrail oğullarına (mucizeler ile gelmişlerdir) o Peygamberler, öyle mucizeler ile, tehdit dolu emirler ile, hükümler ile gelmiş oldukları halde (sonra onlardan bir çokları bunu müteakib) bu açık âyetlere, mucizelere, emirlere rağmen (yeryüzünde muhakkak aşın giden) küfür ile, öldürme ile haddi aşan (kimseler olmuşlardır) Kabil gibi dinî hükümlere riâyette bulunmaz, haksız yere kanların akıtılmasından sakınmaz bulunmuşlardır. Böyle bir hâl ise insanlığa asla lâyık değildir. İnsanlar, dâima birbirinin hukukunu gözetici olmalıdırlar. İşte İslâmiyet, insanlığa böyle mühim bir ahlâk dersi vermektedir, insanların arasında bir birliğin, bir dayanışmanın meydana gelmesini tavsiye buyurmaktadır. İçtimaî selâmet ve saadet ancak böyle hareket etmekle sağlanabilir.
|