2-Bakara Suresi 76. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Onlar, inananlarla buluştular mı inandık derler de sonra birbirleriyle yalnız kaldılar mı aklınız mı yok derler, Rabbiniz indinde sizinle çekişsinler, aleyhinize delil göstersinler diye mi Allah´ın size açıkladığı şeyi tutup onlara söylüyorsunuz? |
ADEM UĞUR : |
(Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında "İman ettik" derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah´ın size açtıklarını (Tevrat´taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Yahûdilerin münafıkları; müminlerle karşılaştıkları zaman; “- Biz de sizin gibi müminleriz” derlerdi. Birbirleriyle tenhada başbaşa kaldıkları vakit, ileri gelen Yahûdiler, münafıklara:”- Allah’ın size beyan buyurduğu (Rasûlüllah’a ait Tevrat’daki vasıfları), müminler, Rabbiniz katında aleyhinize delil getirsinler diye mi onlara söyleyip duruyorsunuz? buna aklınız ermiyor mu” derlerdi. |
BEKİR SADAK : | Inananlarla karsilastiklari zaman, «Inandik» derlerdi; birbirleriyle yalniz kaldiklarinda, «Rabbinizin katinda size karsi huccet gostersinler diye mi Allah´in size acikladigini onlara anlatiyorsunuz? Bunu akletmiyor musunuz?» derlerdi. |
CELAL YILDIRIM : |
Onlar imân edenlerle karşılaştıkları zaman, «inandık» derlerdi. Birbirleriyle tenha kaldıkları zaman, «Allah´ın size açtığı şeyi, Rabblniz katından size kanıt olarak getirsinler diye mi onlara anlatıyorsunuz? (Buna) aklınız ermiyor mu ?» derlerdi. |
DİYANET : |
Onlar iman edenlerle karşılaşınca, “İman ettik” derler. Birbirleriyle baş başa kaldıklarında da şöyle derler: “Rabbinizin huzurunda delil olarak kullanıp sizi sustursunlar diye mi, Allah’ın (Tevrat’ta) size bildirdiklerini onlara söylüyorsunuz? (Bu kadarcık şeye) akıl erdiremiyor musunuz?” |
DİYANET VAKFI : |
(Münafıklar) inananlarla karşılaştıklarında «İman ettik» derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıkları vakit ise: Allah´ın size açtıklarını (Tevrat´taki bilgileri), Rabbiniz katında sizin aleyhinize hüccet getirmeleri için mi onlara anlatıyorsunuz; bunları düşünemiyor musunuz? derler. |
DİYANET İSLERİ : |
İnananlarla karşılaştıkları zaman, "İnandık" derlerdi; birbirleriyle yalnız kaldıklarında, "Rabbinizin katında size karşı hüccet göstersinler diye mi Allah'ın size açıkladığını onlara anlatıyorsunuz? Bunu akletmiyor musunuz?" derlerdi. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Hem iman edenlere rast geldiklerinde «amenna» derler. Birbirleriyle halvet yaptıklarında da «rabbinizin huzurunda aleyhinize huccet edinsinler diye mi tutup Allahın size açtığı hakikati onlara söylüyorsunuz? aklınız yok mu be?» dediler |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
İman edenlere rasladıklarında: «İnandık» derler. Birbirleriyle başbaşa kaldıklarında da: «Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi tutup Allah´ın size açıkladığı hakikatı onlara söylüyorsunuz? Aklınız yok mu be!» derler. |
GÜLTEKİN ONAN : |
İnananlarla karşılaştıklarında "inandık" derler; başbaşa kaldıklarında ise "Tanrı´nın size açıkladığını / açtığını (fetehallahu) rabbiniz katında size (karşı) delil olarak kullanmaları / delil getirmeleri (liyuhacciküm) için mi onlara anlatıyorsunuz / söylüyorsunuz (etuhaddisunehüm)? Akletmez misiniz?" derler. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
(Yahudi münafıklar) îman edenlere kavuşdukları zaman «İnandık» derler. Birbirine (dönüb) halvet oldukları vakit ise (aralarındaki ileri gelenler, münafıklık eden arkadaşlarına) : «Allahın size açdığı şey´i (Resûlüllahın sıfatlarına ve sâireye dâir Tevratda öğretdiklerini) mü´minler onunla Rabbiniz katında (aleyhinizde) kuvvetli delîl getirsinler diye mi onlara söyleyib duruyorsunuz? Buna aklınız ermiyor mu?» derler. |
MUHAMMET ESED : |
Nitekim, imana ermiş olanlarla buluştuklarında, "(Sizin inandığınız gibi) inanıyoruz!" derler; ama birbirleriyle baş başa kaldıklarında, "Rabbinizin kelamını size karşı koz olarak kullansınlar diye mi Allah´ın size açıkladığı şeyleri onlara haber veriyorsunuz? Aklınızı başınıza toplamayacak mısınız? derler. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Onlar, mü´minlere mülâki oldukları zaman, «Biz de imân ettik,» derler. Ve bunların bazıları diğer bazıları ile tenha kalınca da derler ki: «Allah´ın size açtığını o müslümanlara haber verir misiniz, ki onunla Rabbiniz nezdinde size karşı hüccet ikame etsinler. Sizin buna aklınız ermiyor mu?» |
SUAT YILDIRIM : |
Onlar iman edenlerle karşılaştıklarında «Biz de iman ettik» derler. Kendi aralarında kaldıklarında ise: «Ne yapıyorsunuz? derler, Rabbinizin huzurunda aleyhinize hüccet edinsinler diye mi tutup Allah’ın size açtığı gerçeği onlara söylüyorsunuz? Hiç aklınızı kullanmıyor musunuz?» |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
İnananlara rastladıkları zaman: "İnandık" derler; birbirleriyle yalnız kaldıkları zaman: "Allâh´ın size açtığını onlara söylüyorsunuz ki, onu Rabbiniz katında sizin aleyhinizde delil olarak mı kullansınlar? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" derler. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
İnanmış olanlarla karşılaştıklarında, "İnandık" derler. Baş başa kaldıklarında ise şöyle konuşurlar: "Allah´ın size açtığını, Rabb´iniz katında sizinle tartışmada kanıt yapsınlar diye onlara söylüyor musunuz? Aklınızı işletmeyecek misiniz?" |
FİZİLAL : |
Onlar müminler ile karşılaştıklarında «inandık» derler. Fakat birbirleri ile başbaşa kaldıkları zaman «Rabbiniz katında aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi Allah´ın size açıkladıklarını onlara anlatıyorsunuz? Bunun yanlış olduğuna aklınız ermiyor mu?» derler. |
İBNİ KESİR : |
Mü´minlerle karşılaştıkları zaman, inandık derlerdi, birbirleriyle baş başa kaldıklarında, Rabbınızın katında, aleyhinde delil göstersinler diye mi Allah´ın size açıkladığını onlara anlatıyorsunuz, buna aklınız ermiyormu? diye birbirlerini uyarırlardı. |
TEFHİMÜL KURAN : |
İman edenlerle karşılaştıklarında «iman ettik» derler; birbiriyle kendi başlarına kaldıkları zaman ise, derler ki: «Allah´ın size açtık (açıkladık) larını, Rabbiniz katında size karşı bir belge olsun diye mi onlarla söyleşiyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?» |