2-Bakara Suresi 58. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Bir vakit şu şehre girin, nîmetlerinden, nerede dilerseniz orada bol-bol yiyin, kapısından secde ederek girin, burası yurttur deyin, yarlıganma dileyin de suçlarınızı örtelim; iyilikte bulunanların sevabını daha da arttıracağız demiştik. |
ADEM UĞUR : |
(İsrailoğullarına:) Bu kasabaya girin, orada bulunanlardan dilediğiniz şekilde bol bol yeyin, kapısından eğilerek girin, (girerken) "Hıtta!" (Yâ Rabbi bizi affet) deyin ki, sizin hatalarınızı bağışlayalım; zira biz, iyi davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz, demiştik. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Bir vakit de (Tîh sahrasından çıktıktan sonra): “- Şu Kudüs şehrine girin de nimetlerinden dilediğinizi, bol bol yeyin; kapısından secde ederek girin ve “Hıtta” deyin (günahınızdan istiğfar edin) ki, günahlarınızı afvedelim. Biz, ihsan (iyilik ve itâat) edenlere, sevabı daha artıracağız.” demiştik. |
BEKİR SADAK : | «Bu sehre girin, orada dilediginiz gibi, bol bol yiyin, secde ederek kapisindan girin, bagisla! deyin, biz de yanilmalarinizi bagislariz, iyilere daha da artiririz» demistik. |
CELAL YILDIRIM : |
Ve hatırlayın ki, bu şehre (Beytü´l-Makdis´e) girin, dilediğiniz yerde ondan (onun nimetlerinden) refah içinde bol bol yeyin. Kapısından da secde ederek (eğlip saygı göstererek veya baş yere koyup Hakk´a arz-ı şükranda bulunarak) girin ve «dileğimiz, günahlarımızın dökülmesidir» deyin. Biz de kusur ve suçlarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere (Allah´ı görürcesine davrananlara nimetlerimizi) daha da artıracağız, demiştik. |
DİYANET : |
Hani, “Şu memlekete girin. Orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin. Kapısından eğilerek tevazu ile girin ve “hıtta!” (Ya Rabbi, bizi affet) deyin ki, biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere ise daha da fazlasını vereceğiz” demiştik. |
DİYANET VAKFI : |
(İsrailoğullarına:) Bu kasabaya girin, orada bulunanlardan dilediğiniz şekilde bol bol yeyin, kapısından eğilerek girin, (girerken) «Hıtta!» (Yâ Rabbi bizi affet) deyin ki, sizin hatalarınızı bağışlayalım; zira biz, iyi davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz, demiştik. |
DİYANET İSLERİ : |
"Şu şehre girin, orada dilediğiniz gibi, bol bol yiyin, secde ederek kapısından girin, "bağışla!" deyin, Biz de yanılmalarınızı bağışlarız, iyilere daha da artırırız" demiştik. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Ve bir vakit «şu şehre girin de ni´metlerinden dilediğiniz veçhile bol bol yeyin ve secdeler ederek kapıya girin ve «hıtta» deyin ki size hatı´elerinizi mağfiret ediverelim, muhsinlere ise daha artıracağız» dedik |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Ve bir vakit: «Şu şehre girin de nimetlerinden dilediğiniz şekilde bol bol yiyin ve secde ederek kapıdan girin «günahlarımızı bağışla» deyin ki, size günahlarınızı mağfiret ediverelim, iyilik edenlere ise (nimetlerimizi) daha artıracağız» dedik. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Ve demiştik ki: "Şu şehre girin. Orada dilediğiniz yerden bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve "dileğimiz bağışlanmadır" deyin ki hatalarınızı bağışlayalım. Muhsinlerin (alacaklarını / karşılıklarını / ecirlerini) arttıracağız (seneziydülmuhsiniyn)". |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Hani: («Tîh» den çıkdıkdan sonra) şu kasabaya girib dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yeyin, kapısından secde ederek (eğilerek, saygı göstererek) girin ve (dileğimiz) hıtta (dır, günahlarımızın dökülüp düşmesidir) deyin, (tevbe edin de o sayede) kusurlarınızı örtelim, iyilik (ve itaat) edenler (in ecrin) i ise daha artıracağız» demişdik. |
MUHAMMET ESED : |
Ve yine (hatırlayın o günleri), Biz, "Bu beldeye girin ve yiyeceklerinden dilediğiniz kadar bol bol yiyin; fakat kapıdan (tevazu içinde) boyun eğerek girin ve ´Günahlarımızın yükünü üzerimizden kaldır!´ deyin ki, günahlarınızı bağışlayayım ve iyilik yapanlara sınırsız mükafat vereyim" demiştik. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Ve hani demiştik ki: «Şu kasabaya girin, ondan dilediğiniz yerde bol bol yiyiniz. Kapısından secde ederek giriniz ve ´hıtta´ deyiniz, sizin için hatalarınızı setredelim. Ve iyilik edenlere mükâfaatı daha artıracağız.» |
SUAT YILDIRIM : |
Bir zaman da şöyle dedik: "Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerden bol bol yiyin! Şehrin kapısından secde ederek, saygılı bir tavırla girin ve "Affet bizi ya Rebbenâ (hıtta)" deyin ki suçlarınızı affedelim; iyilik yapanların mükâfatlarını daha da artıracağız. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Demiştik ki: "Şu kente girin, oradan dilediğiniz yerde bol bol yeyin; secde ederek kapıdan girin ve "hitta (ya Rabbi, bizi affet)" deyin ki, biz de sizin hatâlarınızı bağışlayalım, güzel davrananlara daha fazlasını da veririz. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Şöyle demiştik: "Girin şu kente; orada, dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Kapıdan secde ederek girin ve ´Affet bizi!´ deyin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Biz güzel davranıp, güzellik üretenlere daha fazlasını da veririz." |
FİZİLAL : |
Hani «Şu kasabaya girin ve orada ne isterseniz bol bol yiyin, fakat kapıdan girerken secde ederek ´bizi bağışla´ deyin ki, günahlarınızı affedelim. İyilik edenlere daha fazlasını vereceğiz» dedik. |
İBNİ KESİR : |
Hani; şu kasabaya girin, dilediğiniz yerde istediğinizi bol bol yeyin, kapısından secde ederek girin, affet deyin, kusurlarınızı örtelim. İyilik |
TEFHİMÜL KURAN : |
Ve (yine) hatırlayın, demiştik ki: «Şu şehre girin ve orada istediğiniz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken ´dileğimiz bağışlamandır´ deyin; (biz de) hatalarınızı bağışlayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) artıracağız.» |