19-Meryem Suresi 37. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Aralarından bölükler ayrıldı, ayrılığa / aykırılığa düştüler. Ulaşıp görecekleri büyük günün şiddetli azâbı kâfirlere. |
ADEM UĞUR : |
Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline! |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Sonra fırkalar (Hristiyanlarla Yahudiler) kendi aralarında ihtilafa düştüler. Artık görülecek bir büyük günün (kıyametin) azabı, o küfredenlere olsun. |
BEKİR SADAK : | Firkalar, kendi aralarinda anlasmazliga dustuler. Vay o buyuk gunu gorecek kafirlerin haline! |
CELAL YILDIRIM : |
(İsâ hakkında) kendi aralarında gruplaşanlar görüş ayrılığına düştüler. Artık o büyük güne şahit olacak o inkarcıların vay hâline ! |
DİYANET : |
(Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kâfirlerin hâline! |
DİYANET VAKFI : |
Sonra guruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Büyük güne şahit olunduğu zamanda vay o kâfirlerin haline! |
DİYANET İSLERİ : |
Fırkalar, kendi aralarında anlaşmazlığa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline! |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Sonra hizibler kendi aralarında ıhtilâfa düştüler, artık büyük bir günün görülecek hâilesinden veyl o küfredenlere |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Sonra gruplar kendi aralarında görüş ayrılığına düştüler. Artık büyük bir günün görülecek dehşetinden vay kafirlerin haline! |
GÜLTEKİN ONAN : |
İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay küfredenlere. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Sonra fıkralar kendi aralarında ihtilâf etdi. Artık görecekleri büyük bir günün çetin azâbı o kâfirlerindir. |
MUHAMMET ESED : |
Hal böyleyken (Kitab-ı Mukaddes´e bağlı olduklarını iddia eden) hizipler yine de aralarında (İsa´nın doğası hakkında) çekişip duruyorlar! Öyleyse, o büyük Gün bütün açıklığıyla gelip çattığı zaman vay hallerine hakkı inkar edenlerin! |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
(37-38) Sonra fırkalar kendi aralarında ihtilâfa düştüler. Artık görülecek günün en şiddetli azabı, kâfir olan kimseler içindir. Bize gelecekleri gün neler işitecekler ve neler göreceklerdir. Fakat o zalimler bugün pek zahir bir sapıklık içindedirler. |
SUAT YILDIRIM : |
Sonra onun hakkında birtakım gruplar kendi aralarında ayrılığa düştüler. Artık gerçeğin meydana çıkacağı o mühim günün duruşmasında vay o kâfirlerin başına geleceklere! |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Kendi aralarından hizipler, ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten ötürü vay kâfirlerin haline! |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Kendi aralarından çıkan hizipler ihtilafa düştüler. Büyük bir günün tanıklığından ötürü vay o inkârcıların haline! |
FİZİLAL : |
Çeşitli gruplara ayrılan insanlar, aralarında görüş ayrılığına düştüler. Vaygele kâfirlerin başına! O «büyük gün» de gözleri neler görecek. |
İBNİ KESİR : |
Fırkalar kendi aralarında ihtilafa düştüler. Vay o büyük günü görecek kafirlerin haline. |
TEFHİMÜL KURAN : |
İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler. Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay küfre sapanlara. |