KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nisa Suresi 176  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 4/176
4-NISA SURESI - 176. AYET    Medine
يَسْتَفْتُونَكَ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِي الْكَلَالَةِ ۚ إِنِ امْرُؤٌ هَلَكَ لَيْسَ لَهُ وَلَدٌ وَلَهُ أُخْتٌ فَلَهَا نِصْفُ مَا تَرَكَ ۚ وَهُوَ يَرِثُهَا إِنْ لَمْ يَكُنْ لَهَا وَلَدٌ ۚ فَإِنْ كَانَتَا اثْنَتَيْنِ فَلَهُمَا الثُّلُثَانِ مِمَّا تَرَكَ ۚ وَإِنْ كَانُوا إِخْوَةً رِجَالًا وَنِسَاءً فَلِلذَّكَرِ مِثْلُ حَظِّ الْأُنْثَيَيْنِ ۗ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ أَنْ تَضِلُّوا ۗ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ -176
Yesteftunek kulillahü yüftiküm fil kelaleh inimruün heleke leyse lehu veledüv ve lehu uhtün fe leha nısfü ma terak ve hüve yerisüha il lem yekül leha veled fe in kanetesneteyni fe lehümes sülüsani mimma terak ve in kanu ıhveter ricalev ve nisaen fe lizzekeri mislü hazzıl ünseyeyen yübeyyinüllahü leküm en tedıllu vallahü bi külli şey´in alım
4-Nisa Suresi 176. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Senden fetva istiyorlar. De ki, «Allah Teâlâ kelâle (babası ve çocuğu olmayan kimse) hakkında size fetva veriyor: Bir kimse çocuğu bulunmaksızın ölüp de kendisinin bir kardeşi bulunursa onun için terekesinin yarısı aittir. O kimse de bu kızkardeşine varis olur, eğer bunun çocuğu bulunmazsa. Ve eğer onlar iki kız kardeş iseler onlara terekesinden üçte ikisi aittir. Ve eğer onlar erkek ve kızkardeşler olurlarsa erkek için iki kız hisse-i irsiyesi miktarı ait olur.» Allah Teâlâ size dalâlete düşmeyesiniz diye beyan ediyor ve Allah Teâlâ her şeye alîmdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Senden fetva istiyorlar. De ki, Allah Teâlâ kelâle -babası ve çocuğu olmayan kimse- hakkında size fetva veriyor: Bir kimse çocuğu bulunmaksızın ölüp de kendisinin bir kız kardeşi bulunursa onun için terekesinin yarısı aittir. O kimse de bu kız kardeşine vâris olur, eğer bunun çocuğu bulunmazsa. Ve eğer onlar iki kız kardeş iseler onlara terekesinden üçte ikisi aittir. Ve eğer onlar erkek ve kız kardeşler olurlarsa erkek için iki kız miras payı miktarı ait olur. Allah Teâlâ size dalâlete düşmeyesiniz diye beyan ediyor ve Allah Teâlâ herşeyi bilendir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, bu süre'i celilenin evvelindeki âyetler gibi veraset hükümleri hakkındadır. Şöyle ki: Habibim!. Kelâle hakkında (senden fetva istiyorlar) ne miktar miras payı alabileceğini senden somyorlar. Onlara (de ki. Allah Teâlâ kelâle) hayatta babası ve çocuğu olmayan kimse (hakkında size fetva veriyor) onların ne miktara varis olacaklarını bildiriyor. Şöyle ki: (bir kimse çocuğu) veya babası (bulunmaksızın ölüp de kendisinin bir) ana baba bir veya yalnız baba bir (kız kardeşi bulunursa onun için) o kız kardeş için o ölünün (terekesinin yarısı aittir) bunu farz yoluyla alır. Kalan terekesi de asabeden kimsesi var ise ona verilir, yok ise o da bu kız kardeşe red yoluyla ait olur. Bu İmamı Azamın mezhebine göredir. Zeyid bini Sâbit'in ve İmamı Şafiî'nin mezhebine göre bu kalan tereke hazineye aittir, (o kimse de) hayatta olup bir kız kardeşi vefat edecek olsa (bu kız kardeşine) usubiyet yoluyla (varis olur) başka varisi bulunmayınca terekesinin tamamına hak sahibi olur. Bu erkek kardeşin böyle usubet yoluyla varis olması, o kız kardeşin ana bir değil de baba ana bir veya yalnız baba bir kız kardeş olduğunu göstermektedir. Çünki bir kimse yalnız ana bir kardeşine böyle usubet yoluyla varis olamaz. Belki o erkek kardeşin takdir edilmiş hissesi altıda bir olmuş olur. Velhâsıl bu kardeş böyle varis olur (eğer bunun) o kız kardeşin erkek veya kız (çocuğu bulunmazsa). Bulunursa artık o kardeş varis olamaz, (ve eğer onlar) o ölenin kız kardeşleri (iki) veya daha ziyade (kız kardeşler iseler onlara terekesinden üçte ikisi aittir) başka varis bulunmazsa kalan tereke de kendilerine reddedilir, (ve eğer onlar) kardeşlik sebebiyle varis olanlar (erkek ve kız kardeşler olurlarsa) bu halde (erkek için iki kız miras hissesi ait olur) meselâ: Bir erkek kardeş ile bir kız kardeş bulunsalar terekenin üçte ikisi erkek kardeşe, biri de kız kardeşe verilir. Faraza bir erkek kardeş ile iki kız kardeş bulunsalar terekenin dörtte ikisi erkek kardeşe, birer hisse de kız kardeşlere isabet eder. (Allah Teâlâ size dalâlete düşmeyesiniz diye) veya sizin bu meselede cehalete düşmeniz kötü olacağı için size bu kelâlenin hükmünü böyle (beyan ediyor) artık buna göre miras hükmünü tatbik edersiniz (ve Allah Teâlâ herşeyi bilendir.) işte kullarının hayat ve ölümüne, nasıl mirasçı olacaklarına ait hususlar da bu cümledendir. Cenâb-ı Hak, sizlerin faydalan ve menfaatleri ile ilgili şeyleri size beyan buyuruyor, tâki, ona göre hayatınızı tanzim edesiniz. § İmamı Suyutî diyor ki: Faraiz meselelerine ait olmak üzere en son nazil olan âyet, işbu "Yesteftunek" âyeti kerimesidir. § Rivayete göre sehabe'i kiramdan Cabir Ibni Abdullah demiş ki: Ben baygın bir halde hasta idim: Rasülü Ekrem Hazretleri Ebubekir i Sıddık ile beraber ziyaretime gelmişlerdi, Rasülüllah Sallallahu Aleyhi Vesellem abdest almış, abdest suyundan başıma serpmiş, bunun üzerine uyandım aklım başıma geldi. Dedim ki: Ya Rasülüllah!. Benim yakınlarım ancak kelâle bulunuyor. Benim mirasım kime aittir. Bunun üzerine bu kelâle âyeti nazil olarak kelâlenin hükmü bildirilmiştir. § Kelâle tabiri, hem varis hem de mevrus için kullanılır. Varis için kullanılırsa bundan maksat, baba ile evlâttan başka olan varislerdir. Mevrus için kullanılırsa bundan maksat ise kendisi için anası, babası ve evlâdı olmayın başka akrabaları varis olan kimsedir. 11 ve 12 inci âyetlerin tefsirine de müracaat ediniz!. § Farize, miktarı belirli olan miras payı demektir. Mirastan hisseleri nass ile belirlenmiş olan varislere de "esbabı ferâiz" denilir. Koca ile karının hisseleri gibi. § Asebe de baba tarafından olan akrabadır. Bir ve birden ziyade erkek ve kadın için kullanılır. Böyle bir akrabalığa "usubet" denildiği gibi bir kimseye asebe mirası vermeğe de "tasib" denilir. § Eshabı red ve neseb bakımından eshabı feraizden olan ve kendilerinden başka asebe bulunmadığı takdirde hem belirlenmiş miras payını alan, hem de kalan terekeye redden hak sahibi bulunan kimselerdir. Koca veya karı ile beraber bulunan kız gibi. Ve kız kardeşine tek başına varis olan erkek kardeş gibi. Nitekim bunlara yukarıda işaret olunmuştur. Nisa sûresine ait açıklamalarımız burada son buldu. Başarı Allah'tandır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014