KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nisa Suresi 2  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 4/2
4-NISA SURESI - 2. AYET    Medine
وَآتُوا الْيَتَامَىٰ أَمْوَالَهُمْ ۖ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَبِيثَ بِالطَّيِّبِ ۖ وَلَا تَأْكُلُوا أَمْوَالَهُمْ إِلَىٰ أَمْوَالِكُمْ ۚ إِنَّهُ كَانَ حُوبًا كَبِيرًا -2
Ve atül yetama emvalehüm ve la tetebeddelül habise bit tayyibi ve la te´külu emvalehüm ila emvaliküm innehu kane huben kebıra
4-Nisa Suresi 2. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve yetimlere mallarını veriniz ve temizi murdarla değişmeyiniz. Ve onların mallarını kendi malınıza katarak yemeyiniz, çünkü o şüphesiz büyük bir günahtır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve yetimlere mallarını veriniz ve temizi murdarla değişmeyiniz. Ve onların mallarını kendi malınıza katarak yemeyiniz, çünki o, şüphesiz, büyük bir günahtır...
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, tekvanın yollarını gösteriyor, yetimlerin haklarına riâyetin lüzumunu ve aile kurmada uyulması gerekli olan hareketin neden ibaret olduğunu bildirmektedir. Şöyle ki: (ve) ey veliler, vasiler, ey akrabalık haklarını gözetmekle mükellef olan insanlar!, (yetimlere) erginlik ve rüşt çağına erdikleri zaman (mallarını) kendilerine tamamen (veriniz) artık onlar razı olmadıkça o malları yanlarınızda tutmayınız (ve temizi) helâli, nefis olanı (murdarla) haram ile, kötü bir şey ile (değişmeyiniz) yani yetimlerden iyi şeyleri alıp onların yerine kötü şeyleri o yetimlere vermeyiniz, (ve) ey veliler, vasiler! (onların mallarını kendi mallarınıza katarak) kendi mallarınızla beraber (yemeyiniz) onların haklarına tecâvüz etmeyiniz, (çünki o) malları yemek (şüphesiz) Allah katında (büyük bir günahtır) binaenaleyh onlardan kaçınmak lâzımdır. Veliler, muhtaç olup yetimlerin malından nafaka alabilecek bir durumda iseler en az miktarda bir nafaka alabilirler. Vasiler için de bir ücret tayin edilecek ise nisbetle en az bir ücret tayin edilmelidir, bundan fazlasına hakları yoktur. § Yetim: Lügatte infirat, tek başına kalmak demektir. Benzeri olmayan bir inciye "dürreyiyetime" denilmesi gibi şer'i örfte ise yetim, babası olmayana ve henüz rüşt çağına ermiş bulunmayan çocuk demektir. Çoğulu yet âmâ ve eytamdır. § Bir yetimin malı amcasının yanında imi;; yetim bulûğ çağına erince bu malını istemi;, amcası ise vermek istememi;, durumu Rasûlü Ekrem efendimize arz et m i; I er, bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuştur. Çocuğun amcası bu âyeti kerimeyi işitince: "Allah Teâlâ'ya itaat ettik, büyük bir günahtan Allah Teâlâ'ya sığınırım" diye çocuğun malını kendisine teslim etmiş, Rasûlü Ekrem efendimiz de: "Her kim nefsinin isteğine galip gelir de Rabbisine itaatte bulunursa rabbisi de onu cennete gönderir." diye buyurmuş, çocuk da o malını alınca onu Allah yolunda harcamış, bunu üzerine Peygamber efendimiz de "sevap sabit, günah da baki" diye buyurmuştur. Eshabı kiram, "ya Rasûlüllah!, sevabın sabit olduğunu bildik, günah nasıl baki kaldı" diye sormuşlar. Peygamber Efendimiz de: "çocuk için sevap meydana geldi, günah ise babası üzerine baki kaldı" diye buyurmuştur. İhtimal ki, çocuğa miras olarak kalan o malın zekâtını vaktiyle babası vermemiştir. Binaenaleyh Bir müslüman, uhrevî sorumluluktan kurtulabilmesi için üzerine düşen vazifeleri vaktinde yapmaya çalışmalıdır. Sonraya bırakılırsa mesuliyete sebebiyet verilmiş olabilir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014