KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nisa Suresi 1  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 4/1
4-NISA SURESI - 1. AYET    Medine
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَثِيرًا وَنِسَاءً ۚ وَاتَّقُوا اللَّهَ الَّذِي تَسَاءَلُونَ بِهِ وَالْأَرْحَامَ ۚ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَقِيبًا -1
Ya eyyühen nasütteku rabbekümüllezı halekaküm min nefsiv vahıdetiv ve haleka minha zevcelna ve besse minhüma ricalen kesırav ve nisaa* vettekullahellezı tesaelune bihı vel erham innellahe kane aleyküm rakıyba
4-Nisa Suresi 1. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ey insanlar! O Rabbinizden korkunuz ki, sizi bir nefisten yaratmıştır ve ondan da zevcesini yaratmıştır. Ve o ikisinden de birçok erkekler ve kadınlar türetmiştir. Ve Allah-ü Azîmüşşan´dan korkunuz ki, O´nunla birbirinizden dilekte bulunursunuz, rahîmlerden de korkunuz ki, şüphe yok ki, Allah Teâlâ üzerinize nâzir bulunmaktadır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ey insanlar!. O Rabbinizden korkunuz ki, sizi bir nefsten yaratmıştır ve ondan da eşini yaratmıştır. Ve o ikisinden de birçok erkekler ve kadınlar türetmiştir ve Yüce Allah'tan korkunuz ki, onunla biribirinizden dilekte bulunursunuz, rahimlerden de korku-nuz, şüphe yok ki, Allah Teâlâ üzerinizde gözetleyicidir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, insanlığın ilk yaratılış sahasına nasıl getirilmiş olduğunu bildiriyor, bunu düşünerek Cenab'ı Hak'tan korkulmasını ve akrabalık haklarına riâyet edilmesini emrediyor. Şöyle ki: (Ey insanlar!) Ey Son peygamberin gönderildiği zaman mevcut olan ve ondan sonra hayat sahnesine getirilen akıl sahibi ve mükellef Ademoğulları!. (O Rabbinizden korkunuz) onun azabından sakınarak O Yüce Allah'a itaat ediniz (ki, sizi bir nefsten yaratmıştır.) İlk atanız olan Hz. Adem'in türemelerinden olarak bu hayat âlemine peyderpey getirmiştir, (ve ondan) Hz. Adem'in sol eğe kemiğinden alarak (da eşini) Hz. Havva annenizi (yaratmıştır.) bu iki yaratılış harikasını böylece vücude getirmiştir, (ve bu ikisinden de) Hz. Adem ile Havva'dan da (birçok erkekler ve kadınlar türetmiştir) yaratmış yeryüzüne yaymıştır. Artık bu kadar muazzam mahlükatı böyle olağanüstü bir şekilde meydana getirmiş olan Yüce Yaratıcıdan korkmak, onun mukaddes hükümlerine uymak lâzım gelmez mi?. Elbette lâzım gelir. Öyle ise güzelce düşününüz (ve) O Yaratıcınız olan (Allah Teâlâ'dan korkunuz ki, onunla) onun mukaddes adıyla (birbirinizden dilekte bulunursunuz) meselâ: Allah için sana soruyorum, veya Allah adına, Allah aşkına senden şunu istiyorum gibi bir şekilde Allah'ın adını vesile edinirsiniz, (rahimlerden de korkunuz) akraba haklarını gözetiniz, birbirinize olan münasebetleri, kesmeyiniz, birbirinizle görüşüp konuşunuz. Çünki hepiniz bir aileden dallanmış bulunuyorsunuz, aranızda bir soy kardeşliği vardır, (şüphe yok ki. Allah Teâlâ üzerinizde gözetleyicidir.) hepinizin bütün amellerinizi, hareketlerinizi görmektedir, korumaktadır, o amellerinize göre sizlere mükâfat ve ceza verecektir. § Bu âyeti kerime ile başlayan Nisa süresi, Medine'i Münevvere'de inmiştir. Yüzyetmiş altı âyetten meydana gelir. Başlıca konuları: Aile hayatına ait olduğundan böyle "Nisa Sûresi" adını almıştır. İçerdiği âyeti kerimeler, insanlığın yaratılışına, kardeşliğine, aile teşkilatına, ferdî, içtimaî haklara, vazifelere, cihada, dinî terbiyenin hakkıyla yerine getirilmesini temin edecek hükümlere ve diğer konulara aittir. § Adem'in yaratılışı: Kâinatın Yüce Yaratıcısı insanlığın ilk yaratılışına dikkatimizi ve ilgimizi çekiyor. Evet… Cenab'ı Hak, Adem Aleyhisselâm'ı müstakil olarak bir insan olmak üzere topraktan yaratmış, ona ruh üflemiş, onu bağımsız, hayat sahibi bir nice üstün vasıflarla vasıflanmış olarak varlık sahnesine getirmiştir. Sonra da Hz . Adem uyku halinde iken onun sol eğe kemiğinden alarak onun bir eşi, bir hayat arkadaşı olmak üzere Hz. Havva'yı yaratmıştır. Bu hadise, bazı zevata göre Hz. Adem'in cennete girmesinden evvel ve bazı zatlara, göre de sonra vuku bulmuştur. Adem Aleyhisselâm uykudan uyanınca yanında Hz. Havva'yı görmüş, kendisiyle hayat arkadaşlığına başlamış, bu iki kudret hârikasından da insanlık nesli meydana gelmişti. Milyonlarca kudret hârikalarının karşınızda parlayıp durduğunu görmekteyiz. Artık bu kadar hârikaları vücude getirmiş olan bir Yüce Yaratıcının Hz. Adem ile Hz. Havva'yı da öyle bağımsız birer mükemmel insan olarak vücude getirmiş olduğunu kim inkâr edebilir ve uzak görebilir?. Meğer ki kudretli ilâhîyeyi münkir olan bir cahil olsun. Şunu da düşünelim: Tabiat kanunu denilen şeylerde bir birlik vardır, bir aynîlik ve her bakımdan bir uygunluk cereyan etmektedir. Halbuki, insanlarda bu böyle midir?. Milyonlarca insanın renkleri, simaları, güzellikleri, çirkinlikleri, kabiliyetleri, tabiatları başka başkadır. Bütün bu değişiklikler de gösteriyor ki, bütün insanların, bütün kâinatın mucidi, Yaratıcısı, istediğini yapan, her şeye kadir ve yok olmayan bir hükümdardır. Mahlûkatını dilediği şeklide vücude getirmektedir. Artık ona karşı son derece saygılı olmak, azabından sakınmak, onun bütün emirlerine, yasaklarına uymak icabetmez mi? Elbette eder… Buna inanmışızdır. § Palım, kelimesi, lügatte esirgemek, yakınlık, ana karnında olan oğlan yatağı, doğum yoluyla olan soy bağı demektir. Çoğulu erhamdır. Sıla-i rahim de, akrabaları arayıp sormaktır, ziyaret etmektir, gurbetteki kimsenin memleketini ziyarete gitmesi gibi. Akraba ile görüşmek, onların muhtaç olanlarına yardım etmek, hasta olanlarını gidip ziyarette bulunmak, kayıp olanlarını araştırmak, kötülükte bulunmuş olanlarını affeylemek, akrabalık 'haklarını gözetme kabilindendir, vefa ve insanlık alâmeti olup en güzel içtimaî bir vazifedir. Sahihi müslimde zikrolunduğu üzere Rasûlü Ekrem Sallallahü aleyhi vesellem efendimiz şöyle buyurmuştur. ( 4_ Rahim, bir şekle girerek Allah'ın arşında asılmıştır. Der ki: Kim beni ziyaret eder, yakınlık gösterirse Allah Teâlâ da ona manen yakınlık göstersin ve kim beni keser atarsa Hak Teâlâ da onunla ilgisini kessin, onu manevî yakınlığından mahrum bıraksın. Nitekim diğer bir hadisi şerifte de:: Akrabalık bağını kesen kimse cennete giremez. Bu görevi yerine getirmeyenler cennete ilk girenler ile beraber girmek nimetine nail olamaz. "şiledir musilei rahmeti rab" "Kafi rahın etmek olur bu'de sebep" "Akraba olsa da farza düşman" "Ecnebiden yine elbet ehven" Vehbi Velhâsıl: İslâmiyet akraba hukukuna riâyeti bir görev saymıştır. Onların arasında ihtilâfa, gönül kırgınlığına, dedikoduya sebep olacak şeylere meydan verilmemesini emretmiştir. Bu cümleden olarak bir kimse bir malını babasına, oğluna, kardeşine veya amcasına, dayısına, hatasına, teyzesine, veya kendi eşine bağışlasa ve teslim etse artık bu bağışından dönemez, onu geri alamaz. İsterse bu bağışlayan ile o kendisine bağış yapılan arasında din veya uyruk itibariyle ayrılık bulunmuş olsun. Aynı şekilde: Bir kimse köle veya câriye olan babasına, kardeşine veya amcasına veya dayısına herhangi bir şekilde sahip olsa meselâ: Onları sahiplerinden satın alsa derhal azat olmuş olurlar. Çünki aralarındaki o akrabalık, sahiplik ve istihdama mânidir. Aynı şekilde: Bir kimse öldürmüş olduğu bir şahsın kısasına varis olsa meselâ öldürülenin yalnız katilinden ibaret olan bir, ana bir kardeşi bulunsa bunun hakkında kısas düşer. Bu ceza ona tatbik edilemez. Çünki aralarındaki bu veraset, bir akrabalık neticesi olduğundan bu kısasa mânidir. İşte mübarek İslâm dini, akrabalığa bu kadar kıymet ve ehemmiyet vermiştir. Bununla beraber bu âyeti kerime, bütün insanlığa karşı hürmet, tevazu göstermemizi de bizlere tavsiye buyurmuş oluyor. Çünki bütün insanların bir asıldan gelmiş olduğunu bildiriyor, aralarında bu bakımdan bir yakınlık bulunduğunu gösteriyor, artık bazı insanların bazılarına karşı övünmesi, mutavazice hareketten kaçınması nasıl uygun olabilir?.. Bu kutsî âyet, âhiret âleminin varlığına, insanların öldükten sonra yeniden hayat bulacaklarına da bir delildir. Bütün insanlığı bir zatın neslinden meydana çıkarmaya, ve o zatı öyle bir harika olarak topraktan yaratmağa kadir olan bir Yüce yaratıcı, artık nice âlemleri de yaratmaya ve insanları öldükten sonra yeniden dirilterek vücude getirmeye kadir olmaz mı? Elbette kadir olur, buna inanmışızdır = O, her şeye kadirdir)

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014