KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nisa Suresi 140  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 4/140
4-NISA SURESI - 140. AYET    Medine
وَقَدْ نَزَّلَ عَلَيْكُمْ فِي الْكِتَابِ أَنْ إِذَا سَمِعْتُمْ آيَاتِ اللَّهِ يُكْفَرُ بِهَا وَيُسْتَهْزَأُ بِهَا فَلَا تَقْعُدُوا مَعَهُمْ حَتَّىٰ يَخُوضُوا فِي حَدِيثٍ غَيْرِهِ ۚ إِنَّكُمْ إِذًا مِثْلُهُمْ ۗ إِنَّ اللَّهَ جَامِعُ الْمُنَافِقِينَ وَالْكَافِرِينَ فِي جَهَنَّمَ جَمِيعًا -140
Ve kad nezzele aleyküm fil kitabi en iza semı´tüm ayatillahi yükferu biha ve yüstehzeü biha fe la tak´udu meahüm hatta yehudu fı hadısin ğayrihı inneküm izem müslühüm innellahe camiul münafikıyne vel kafirıne fı cehenneme cemıa
4-Nisa Suresi 140. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve muhakkak kitabı da sizin üzerinize indirmiştir ki, Allah Teâlâ´nın âyetlerine küfredildiğini ve onlar ile istihzâ yapıldığını işittiğiniz zaman başka lâkırdıya dalacaklarına kadar onların yanında oturmayınız. Şüphe yok ki siz de o zaman onların misli olmuş olursunuz. Muhakkak ki, Allah Teâlâ münafıkları ve kâfirleri cehennemde toptan toplayıcıdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve muhakkak kitapta sizin üzerinize indirmiştir ki, Allah Teâlâ'nın âyetlerine küfredildiğini ve onlar ile alay edildiğini işittiğiniz zaman başka lâkırdıya dalacaklarına değin onların yanında oturmayınız. Şüphe yok ki siz de o zaman onlar gibi olmuş olursunuz. Muhakkak ki, Allah Teâlâ münafıkları ve kâfirleri cehennemde toptan toplayıcıdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime mukaddesata hakaret eden kimseler ile aynı mecliste olmaktan müslümanları sakındırmakta, öyle bir yakınlığın neticedeki rezaletini ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey sadık müminler!. Ve ey kâfirler ile aynı mecliste olup onların İslâmiyet aleyhindeki lâkırdılarına iştirak eden münafıklar!. Kâfirleri dost tutmayınız diye sizlere Cenâb-ı Hak emrediyor. (Ve muhakkak kitapta) Kur'an'ı Kerim'de, Mekke'i Mükerreme'de nazil olan sûre'i en'amda (sizin üzerinize) bir âyeti kerime (Indîrmiştîr ki. Allah Teâlâ'nnı âyetlerine) Kur'an'ı Kerim'e (küfredildiğini) onun bir ilâhî kitap olduğu inkâr olunduğunu (ve onlar ile) o Kur'an âyetleriyle (alay edildiğini işittiğiniz zaman başka lâkırdıya) böyle mukaddesat aleyhinde olmayan sözlere (dalacakları) zamana (değin onların) o kâfirlerin, o alaycı herif lerin (yanında oturmayınız) onlardan yüz çeviriniz. O halde onlar ile dostlukta, onları ağırlamaz ve ikramda bulunmanız nasıl caiz olabilir?. (Şüphe yok ki) O kâfirce sözleri dinleyip durursanız (siz de o zaman) öyle onlar ile oturup durduğunuz vakit (onların) günahta, azabı hak etmede (benzeri olmuş olursunuz) çünki onların meclisini terkedebilecek durumda iken terketmediğinizden dolayı onlara katılmış sayılırsınız, (muhakkak ki. Allah Teâlâ münafıkları ve kâfirleri cehennemde toptan toplayıcıdır.) Çünki münafıklar da küfür hususunda diğer küfrünü açıklayan kâfirler gibi olduklarından hepsi de birden cehenneme atılacaklardır. Dünyada aynıdurumda oldukları gibi âhirette de cehennemde de aynı mecliste bulunacaklardır. Ne feci bir beraberlik!.. Sûre'i enamdaki âyeti kerime = Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya daldıklarını gördüğün vakit, başka bir söze geçinceye kadar, onlardan uzaklaş. (En'am 6/68) Nazmı şerifidir. Malûm olduğu üzere bir kimse bir küfre razı olursa kâfir olur. Ve bir kimse bir kötülüğün, gayrimeşru bir muamelenin işlendiği yerde bulunur, onu işleyenlere karışırsa günahta onlar ile beraber olur. İsterse kendisi o kötülüğü fiilen işlemesin. Fakat onların o kötü işlerini kalben kınadığı halde bir korku, bir zaruret, bir tekıyye (sakınma) sebebiyle onlar ile aynı mecliste olursa o zaman sorumlu olmaz. Bununla beraber öyle bir mecliste bulunan bir mü'min için eğer imkân varsa onların gayrı meşru hareketlerini kınamak, onları usulü dairesinde aydınlatma ve irşad etmeye çalışmak lâzımdır. Bu bir iyiliği emretme vazifesidir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014