KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

4-NISA SURESI (176 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130
131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156
157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nisa Suresi 113  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 4/113
4-NISA SURESI - 113. AYET    Medine
وَلَوْلَا فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكَ وَرَحْمَتُهُ لَهَمَّتْ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ أَنْ يُضِلُّوكَ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّا أَنْفُسَهُمْ ۖ وَمَا يَضُرُّونَكَ مِنْ شَيْءٍ ۚ وَأَنْزَلَ اللَّهُ عَلَيْكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَعَلَّمَكَ مَا لَمْ تَكُنْ تَعْلَمُ ۚ وَكَانَ فَضْلُ اللَّهِ عَلَيْكَ عَظِيمًا -113
Ve lev la fadlüllahi aleyke ve rahmetühu lehemmet taifetüm minhüm ey yüdılluk ve ma yüdıllune illa enfüsehüm ve ma yedurruneke min şey´ ve enzellellahü aleykel kitabe vel hıkmete ve allemeke ma lem tekün ta´lemv ve kane fadlüllahi aleyke azıyma
4-Nisa Suresi 113. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Eğer Allah Teâlâ´nın fazl ve rahmeti senin üzerine olmasaydı elbette onlardan bir tâife seni şaşırtmaya kasdedecekti. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını şaşırtmazlar ve sana hiçbir şeyden zarar veremezler. Ve Allah Teâlâ sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilir olmadığın şeyleri öğretti. Ve Allah Teâlâ´nın fazlı senin üzerine pek büyük olmuştur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Eğer Allah Teâlâ'nın lütuf ve rahmeti senin üzerine olma-saydı elbette onlardan bir taife seni şaşırtmaya kasdedecekti. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını ş,aş,ınamazlar ve sana hiçbir şeyden zarar veremezler. Ve Allah Teâlâ sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilir olmadığın şevleri öğretti. Ve Allah Teâlâ'nın lütfü senin üzerine pek büyük olmuştur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, Rasûlü Ekrem'in Allah'ın lütfuna nail, ilâhî vahye mazhar olup düşmanlarının sui kastlerinden korunmuş ve muhafaza edilmiş bulunduğunu bildirmektedir. Şöyle ki: Ya Muhammedi. Aleyhisselâm (Eğer Allah Teâlâ'nın lütfü) peygamberlik ve risalete nail kılması (ve rahmeti) günahsızlık sıfatına erdirmesi (senin üzerine) yönelmiş (olmasa idi) böyle bir ilâhî merhamet, ilâhî koruma senin hakkında tecelli etmeseydi (elbette onlardan) o Tuğme'nin kavmi gibi yalan yere şahitlik eden isyankâr insanlardan, münafıklardan (bir taife seni şaşırtmaya) seni hatâya düşürüp hak üzere hüküm vermekten ayırmaya (kasdedecekti) bu isteklerinin meydana gelmesi için etkili olacak bir şekilde çalışmış olacaklardı. Onların vâki olan kasıtları, etkisiz olduğundan yok hükmünde bulunmuştur, (halbuki, onlar) o hakikati değiştirme ve bozmaya çalışan münafık tabiatlı harifler (kendi nefislerinden başkasını şaşırtamazlar) meşru olmayan hareketlerinin vebali kendilerine yöneliktir, (ve sana hiçbir şeyden zarar veremezler) seni hiçbir zarar ile zarara uğratamazlar. Çünki Allah Teâlâ seni korumuştur, himayesine mazhar buyurmuştur. Öyle bir topluluğun, Tuğme kabilesi gibi kimselerin yalan yere yapılmış olan şahitliklerinden dolayı peygamberin kalbine gelen bir tamayül ise şahitlik edenlerin sözlerine itimat ve durumun zahiri ile amel kabilinden olduğundan bu, hüküm hususunda haksız yere bir temayül mahiyetinde değildir, (ve Allah Teâlâ sana) Ya Muhammed Aleyhisselâm!, (kitabı) Kur'an-ı Kerim'i (ve hikmeti) sünneti seniyeyi, şeriat ilmini, hakka uygun olan herhangi bir kelâmı (indirdi) inzal etti, ilham buyurdu (ve sana) peygamberliğe nail olduğun zamana kadar (bilir olmadığın şeyleri öğretti) vahy yoluyla gizli olan işleri telkin etti, dünyaya ve âhirete ait nice müşkülâtın hal çaresini sana bildirdi ve bu cümleden olarak Tuğme gibi, kavmi gibi yalancıların yalanlarından seni haberdar buyurdu. (Ve Allah Teâlâ'nın fazlı) lütfü keremi (senin üzerine pek büyük olmuştur) bahusus seni umumî peygamberliğe, umumi risalete nail buyurmuştur. Artık bunlardan daha büyük lütuf ve kerem düşünülebilir mi?..

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014