4-Nisa Suresi 105. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Şüphesiz Biz sana kitabı hak olarak indirdik ki insanlar arasında Allah Teâlâ´nın sana bildirdiği vech ile hükmedesin ve hainler için müdafaacı olma. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Şüphesiz biz sana kitabı hak olarak indirdik ki insanlar arasında Allah Teâlâ'nın sana bildirdiği şekilde hü km edesin ve ha-inler için müdafaacı olma. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Resulüm!. (Şüphesiz biz sana kitabı) Kur'an'ı Kerim'i (hak olarak) bütün açıklamaları adalete, hak ve hikmete uygun bulunarak (indirdik ki, insanlar arasında) meydana gelen davalarda, anlaşmazlıklarda (Cenab'ı Hak'kın sana) gösterdiği (bildirdiği) vahy eylediği (şekilde hükmedesin) o apaçık kitabın hükümlerine muhalefette bulunmayasın (ve hainler için) hakikatları örten, gayrı meşru hareketleri örtbas etmek isteyen, kendi nefislerine ve başkalarına hiyanette bulunan kimselerin lehlerine olmak üzere (müdafaacı olma) onları koruyup lehlerine hüküm verme, onların mahiyetlerini hareketlerini güzelce anlamaya çalış.
Binaenaleyh hâkimler için lâzımdır ki, hadiseleri güzelce tetkik etsinler, hasımların edebî konuşmasına, hakikati örtecek şekilde olan ifadelerine tevillerine aldanmasınlar, bir tarafa cinsiyet, milliyet, akrabalık itibariyle meyil edip de tarafsızlığı ihlâl edecek bir durumda bulunmasınlar.
§ Rivayete göre "Tuğme Ibni Übeyrk" adında ensardan bir şahıs, komşusu bulunan "Katate"nin un dolu dağarcığı ile içindeki bir zırhını çalmış bunu götürüp "Zeyd Ibni Semin" adındaki bir Yahudinin yanına emanet bırakmış, "Katate", zırhını Tuğme'nin çalmış olduğunu tahmin ederek onun yanında arâmiş ise de bulamamış, ve bunu salmadığına dâir Tuğme yemin de etmiş. Dağarcık içindeki un yollara dökülmüştü, Katate bunu takib ederek Yahudinin hanesine kadar gitmiş, zırhını onun yanında bulmuştu. Yahudi bu zırhı kendisine Tuğme'nin getirip emanet bıraktığını söylemi;, onun bu iddiasına bir takım Yahudiler de şehadette bulunmuşlardı. Tuğme'nin kabilesi Beni Zaferden bir cemaat da Rasülullah'a müracaat etmişler, Tuğme'nin zırhtan haberdar olmadığını söylemişler, bu yüzden kabilelerinin mahcup bir halde kalacaklarını dermeyan eylemişlerdi. Zırh Yahudinin yanında bulunduğu için onun aleyhine hüküm verilmesini dilemiştiler. Rasûlü Ekrem Hazretlerine de bunların ifadelerine ve zırhın da Yahudinin yanında bulunmasına bakarak bunu Yahudinin al mı; olduğuna bir kanaat gelir gibi olmuştu. İşte bu hâdise üzerine bu âyeti kerime nazil olmuş, hiçbir taraf tutulmayıp hâdiselerin güzelce tetkik edilerek ona göre adaletle, tarafsız bir şekilde hüküm edilmesi emrolunmuştur. Tuğme ise Mekkeye gidip dinden dönmüş ve hırsızlık için içine girdiği bir binanın duvarı üstüne yıkılarak helak olmuştur.
|