30-Rum Suresi 38. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Artık yakınlara, yoksula ve yolda kalana hakkını ver, Allah´ın rızâsını dileyenlere bu, daha hayırlıdır ve onlardır kurtulanların, muratlarına erenlerin ta kendileri. |
ADEM UĞUR : |
O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah´ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
O halde (sılâ yapmak, iyilik etmek, nafaka vermek suretiyle) akrabaya hakkını ver; yoksula ve yolcuya da... Bunlara hakkını vermek, Allah’ın rızasını istiyenler için daha hayırlıdır. Azabdan kurtulanlar da işte onlardır. |
BEKİR SADAK : | Yakinligi olana, yoksula, yolda kalmisa hakkini ver. Allah´in rizasini dileyenler icin bu daha hayirlidir. Iste onlar saadete erenlerdir. |
CELAL YILDIRIM : |
O halde hısımlara, yoksula, yolda kalmışa (zekât ve sadaka) hakkını ver. Bu. Allah´ın hoşnudluğunu dileyenler için hayırlıdır. Ve işte korktuğundan kurtulup umduğuna kavuşanlar da onlardır. |
DİYANET : |
Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. |
DİYANET VAKFI : |
O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah´ın rızasını isteyenler için bu, en iyisidir. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. |
DİYANET İSLERİ : |
Yakınlığı olana, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver. Allah'ın rızasını dileyenler için bu daha hayırlıdır. İşte onlar saadete erenlerdir. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
O halde yakınlığı olana da hakkını ver, miskîne de yolcuya da, Allah yüzünü murad edenler için o daha hayırlıdır, felâh bulanlar da işte onlardır |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
O halde yakınlığı olana da hakkını ver, yoksula da yolcuya da... Allah´ın yüzünü isteyenler için o daha hayırlıdır; kurtuluşa erenler de işte onlardır. |
GÜLTEKİN ONAN : |
Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Tanrı´nın yüzünü (rızasını) isteyenler için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler onlardır. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Haydi akrıbâya, yoksula, yol oğluna (yolcuya) hakkını ver. Bu, Allahın cemâlini (rızaasını) dilemekde olanlar için (her şeyden) hayırlıdır ye onlar korkduklarından emîn, umduklarına nail olanların ta kendileridir. |
MUHAMMET ESED : |
Öyleyse yakınlarınıza, muhtaçlara ve yolculara haklarını verin; bu, Allah´ın rızasını kazanmak isteyenler için en doğrusudur: çünkü, mutluluğa erecekler onlardır! |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Artık karabet sahibine hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Bu Allah´ın cemalini dileyenler için pek hayırlıdır ve işte felâha nâil olacak olanlar da onlardır. |
SUAT YILDIRIM : |
O halde yakınlarına, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Allah’ın rızasına nail olmak isteyenler için böyle yapmak daha hayırlıdır. Felaha erenler de işte onlardır. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Akrabâya, yoksula, yolcuya (zekât ve sadakadan) hakkını ver. Allâh´ın yüzünü (rızâsını) isteyenler için bu, daha hayırlıdır ve onlar başarıya erenlerdir. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
O halde, akrabaya hakkını ver. Yoksula, yolda kalmışa da. Allah´ın yüzünü isteyenler için bu daha hayırlıdır. İşte böyleleridir, kurtuluşa erenler. |
FİZİLAL : |
Akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Allah´ın rızasını isteyenler için bu daha hayırlıdır. işte onlar kurtuluşa erenlerdir. |
İBNİ KESİR : |
Akrabaya, yoksula ve yoloğluna hakkını ver. Bu; Allah´ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır ve işte onlar; kurtuluşa erenlerdir. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Öyleyse yakınlara hakkını ver, yoksula da, yolcuya da. Allah´ın yüzünü (rızasını) istemekte olanlar için bu daha hayırlıdır ve felaha erenler de onlardır. |