KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 8  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/8
11-HUD SURESI - 8. AYET    Mekke
وَلَئِنْ أَخَّرْنَا عَنْهُمُ الْعَذَابَ إِلَىٰ أُمَّةٍ مَعْدُودَةٍ لَيَقُولُنَّ مَا يَحْبِسُهُ ۗ أَلَا يَوْمَ يَأْتِيهِمْ لَيْسَ مَصْرُوفًا عَنْهُمْ وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ -8
Ve le in ehharna anhümül azabe ila ümmetim ma´dudetil le yekulünne ma yahbisüh e la yevme ye´tıhim leyse masrufen anhüm ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun
11-Hud Suresi 8. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve andolsun ki, eğer onlardan azabı sayılı bir müddete kadar geri bırakacak olsak elbette diyeceklerdir ki: «Onu men eden nedir?» Haberiniz olsun ki, onlara geleceği gün, kendilerinden bertaraf edilecek değildir ve kendisiyle istihzâda bulundukları şey, onları ihata edecektir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve and olsun ki, eğer onlardan azabı sayılı bir müddete kadar geri bırakacak olsak elbette diyeceklerdir ki: Onu men eden nedir?. Haberiniz olsun ki, onlara geleceği gün kendilerinden bertaraf edilecek değildir ve kendisiyle alay ettikleri şey, onları kuş ataç aktır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Resulüm!, (and olsun ki) kutsal varlığına yemin ederim (eğer onlardan) o kâfirlerden haklarında ortaya çıkacağı haber verilen (azabı sayılı bir müddete kadar) az bir zaman için (geri bırakacak olsak) azap, kendilerini derhal yakalamıyacak olsa (elbette) o kâfirler bir alay yoluyla (diyeceklerdir ki, onu) o azabı bizden (men eden) geri bırakan (nedir?.) eğer öyle bir azap olsa idi elbette derhal meydana çıkardı. Ey insanlar!. (Haberiniz olsun ki) Şunu iyice biliniz ki, (onlara) o kâfirlere azap (geleceği gün) o elem verici azap (kendilerinden bertaraf edilecek değildir) onu kendilerinden hiçbir şey, hiçbir kuvvet artık kaldıramıyacaktır. Bu azap, gerek dünyevî ve gerek uhrevî olsun herhalde onların haklarında gerçekleşecektir. Nitekim bir takımı Bedir gazvesinde vesâirede helake, felâkete uğramışlardır. Yarın cehennemde ise büsbütün ebedî bir azaba uğrayacaklardır., (Ve kendisiyle alay) acele (ettikleri şey) haklarında takdir edilen azap (onları kuşatacaktır) onlar o alaylarının ne kadar mânâsız, ne kadar edepsizce olduğunu anlayacaklardı, ebediyyen azap görüp duracaklardır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014