KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 69  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/69
11-HUD SURESI - 69. AYET    Mekke
وَلَقَدْ جَاءَتْ رُسُلُنَا إِبْرَاهِيمَ بِالْبُشْرَىٰ قَالُوا سَلَامًا ۖ قَالَ سَلَامٌ ۖ فَمَا لَبِثَ أَنْ جَاءَ بِعِجْلٍ حَنِيذٍ -69
Ve le kad cet rusülüna ibrahıme bil büşra kalu selama kale selamün fe ma lebise en cae bi ıclin hanız
11-Hud Suresi 69. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve muhakkak ki, Bizim elçilerimiz İbrahim´e müjde ile gelmişti. «Selâm!» dediler. O da, «Selâmdır» dedi. Sonra gecikmeden bir kızartılmış buzağı getirdi.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve muhakkak ki, bizim elçilerimiz İbrahim'e müjde ile gelmişti. Selâm dediler. O da selâmdır dedi. Sonra gecikmeden bir kızartılmış buzağı getirdi.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Hz. İbrahim'e, meleklerin müjde ile gelmiş, birbirlerine selâm vermiş olduklarını ve Hz. İbrahim'in onları misafir insanlar sanarak kendilerine yemek hazırladığını ve onların bu yemeğe el uzatmadıkları için Hz. İbrahim'in onlardan endişeye düştüklerini bildiriyor. Bunun üzerine meleklerin Lût kavmini helak etmekle emrolunmuş olduklarını bildirerek Hz. İbrahim'in zevcesine anne olacağını müjdelediklerini o muhterem hanımın da kendisinin ve kocasının ihtiyarhğından dolayı anne olmasını acâip gördüğünü, meleklerin de Allah'ın kudreti karşısında buna şaşırmaya gerek olmadığını söylemiş olduklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve) Şu da (muhakkak ki, bizim elçilerimiz) yani: Meleklerimiz, bunlar bir rivayete göre Hz. Cibril ile Mikâil ve israfil Aleyhimüsselâm idi. Diğer bir rivayete göre de Cibril Aleyhisselâm ile diğer yedi'veya onbir melek idi. Bunlar genç, güzel insanlar suretinde görünüvermişlerdi. (İbrahim'e müjde ile gelmişti) yani: Kendisinin ishak adındaki oğlu ile ondan sonra datomnu Yakup Aleyhimesselâm'ın dünyaya geleceklerini veya Lüt kavminin helak olacağını müjdelemişlerdi. Bu melekler Hz. İbrahim'e karşı (selâm dediler) yani: Selâm verdiler. (O da) İbrahim Aleyhisselâm de (selâmdır dedi) yani: Sizin işiniz selâmettir veya benim size cevabım da selâmdır veyahut sizin üzerinize selâm olsun diye karşılıkta bulundu. Böyle mü'minlerin biribirleriyle karşılaşınca selâm vermeleri, dinî hususlardandır, bir sevgi ve dostluk, iyilikseverlik alâmetidir. Bunun yerini başka tabirler tutamaz. (Sonra) Bu selamlaşmayı müteakip İbrahim Aleyhisselâm bu misafirlerine ikram için (bir kızartılmış buzağı getirdi) bu, yerden kazınmış bir çukur içindeki kızgın bir taş üzerinde kızartılmış, tavlı bir buzağı idi. Hz. İbrahim, çok misafirperver idi. Rivayete göre on beş geceden beri kendisine bir misafir gelmemişti. Bu melekleri insan şeklinde görünce bunları misafir sanarak sevinmiş, hemen kendilerine yemek hazırlamıştı. Aslında misafirlere hürmet etmek, icabına göre onlar için sofra hazırlamak yüce bir sünnettir, bir cömertlik gereğidir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014