KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

11-HUD SURESI (123 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Hud Suresi 17  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 11/17
11-HUD SURESI - 17. AYET    Medine
أَفَمَنْ كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٍ مِنْ رَبِّهِ وَيَتْلُوهُ شَاهِدٌ مِنْهُ وَمِنْ قَبْلِهِ كِتَابُ مُوسَىٰ إِمَامًا وَرَحْمَةً ۚ أُولَٰئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِ ۚ وَمَنْ يَكْفُرْ بِهِ مِنَ الْأَحْزَابِ فَالنَّارُ مَوْعِدُهُ ۚ فَلَا تَكُ فِي مِرْيَةٍ مِنْهُ ۚ إِنَّهُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكَ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يُؤْمِنُونَ -17
E fe men kane ala beyyinetim mir rabbihı ve yetluhü şahidüm minhü ve min kablihı kitabü musa imamev ve rahmeh ülaike yü´minune bih ve mey yekfür bihı minel ahzabi fen naru mev´ıdüh fe la tekü fı miryetim minhü innehül hakku mir rabbike ve lakinne ekseran nasi la yü´minun
11-Hud Suresi 17. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: İmdi Rabbinden bir açık delil üzere olan ve onun tarafından bir şahid takip eden ve onun evvelinden de Mûsa´nın bir rehber ve rahmet olarak bulunan zât (dünya hayatını ve ziynetini dileyip duran kimse gibi olur mu?) O zâtlar O´na imân ederler. Ve muhtelif tâifelerden her kim onu inkâr ederse o kimselerinde vaadedilmiş olan yeri cehennemdir. Artık ondan bir şüphede bulunma. Şüphe yok ki, o Rabbinden bir haktır, velâkin insanların ekserisi imân etmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İmdi Rab'binden bir açık delil üzere olan ve onu Allah tarafından bir şah i d takib eden ve kendisinden önce de Musa'nın kitabı bir rehber ve rahmet olarak bulunan zât -dünya hayatını ve ziynetini dileyip duran kimse gibi olur mu?.- O zatlar ona imân ederler. Ve çeşitli gruplardan her kini onu inkâr ederse o kimsenin de varacağı yeri cehennemdir. Artık ondan bir şüphede bulunma. Şüphe yok ki o, Rab'binden bir haktır, velâkin insanların çoğu imân etmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(İmdi Rab'binden bir açık delîl üzere olan) İslâm dininin hak olduğuna ait açık bir delile sahip bulunan, Yüce Peygamber Efendimiz gibi bir Kur'an-ı Kerim'e nail olan (ve onu) o delili, o kanıtı (O'nun tarafından) Allah veya Kur'an'ı Kerim tarafından (bir şahid takib eden) yani: O delilin hak olduğuna şahitlik eden o Kur'an'ın nazmındaki icaz gibi veya geleceğe ait haber verdiği bir takım şeylerin bilahara gerçekleşmesi gibi veya Cibrili Emin'in inmesi gibi bir şahit bulunan (ve onun evvelinden de) yani: Kur'an'ın inmesinden önce de (Musa'nın kitabı) olan Tevrat (bir rehber ve rahmet olarak bulunan) yani: Allah'ın dinine dair evvelce indirilmiş ve kendisine uyulmuş, inananları için kurtuluş ve saadete vesile olmuş olan öyle semavî bir kitaba inanan (zât) ne kadar müstesna bir mevkidedir. Böyle bir zat, öyle yalnız dünya hayatını ve ziynetini dileyip duran kimseler gibi olur mu?. Elbette olmaz. Böyle bir mânâ burada gizlidir. (O zatlar) öyle delile, şahide, kitaba kavuşan müslümanlar (ona imân ederler) Kur'an'ı, onu kendilerine tebliğ eden son peygamberi tasdikte bulunurlar, istikballerini temin etmiş olurlar. (Ve çeşitli gruplardan) küfr ve nifak sahiplerinden (her kim onu) o Kur'an'ı veya o Yüce Peygamberi (inkâr ederse o kimsenin de varacağı yeri) âhiretde (cehennemdir.) Evet. Hz. Muhammed'in peygamberliğini veya Kur'an'ın ilâhî bir kitab olduğunu inkâr edenler, kâfir olacaklarından dolayı âhiretde ebedî azaba uğrayacaklardır. (Artık ondan) O Kur'ân'dan veya o inkarcıların cehenneme gönderileceklerinden (şüphede bulunma) onda şek ve şüpheye mahal yoktur. Ey imân sahipleri (şüphe yok ki o) Kur'an'ı Kerim veya cehennemin öyle onlara vadedilmiş olması (rabbinden bir haktır) o bir hakikattir, ona inkâr asla caiz değildir. (Velâkin insanların çoğu imân etmezler) Onlar akıllarını güzel kullanmadıkları, inada ve kibre kapılarak güzelce düşünmeden mahrum kaldıkları için küfre düşmüşlerdir. Onlar İslâm dinini kabulden kaçınırlar, Kur'an-ı Kerim'i tasdik etmezler, nihayet cehenneme atılacaklarına da inanmazlar. Öyle bir cehalet ve sapıklığın kurbanı olup giderler. Ne müthiş bir akıbet!. Kısacası: Bir zat ki: Kur'an'ı Kerim gibi pek parlak bir delile sahiptir, bu delili kuvvetlendiren bir yüce şahide, bir mucizeye ulaşmıştır, inancının doğruluğunu gösteren semavî kitaplardan birinin bu husustaki açıklamalarını da bilmektedir. Artık böyle aydın bir zat ile o gibi açık delilleri, esasları inkâr eden, dünya hayatından başka birşeyi istemeyen inkarcı, kâfir bir şahıs aynı olabilir mi?. Elbette olamaz. O mü'min ve mütefekkir olan zâtın istikbali güvence altındadır, o ebedî bir saadete adaydır. Diğerinin istikbali ise pek müthiştir, daimi bir azaptan başka değildir. Artık aradaki farkı düşünmeli!.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014