KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

48-FETIH SURESI (29 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Fetih Suresi 5  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 48/5
48-FETIH SURESI - 5. AYET    Medine
لِيُدْخِلَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَيُكَفِّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ ۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عِنْدَ اللَّهِ فَوْزًا عَظِيمًا -5
Li yüdhılel mü´minıne vel mü´minati cennatin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve yükeffira anhüm seyyiatihim ve kane zalike ındellahi fevzen azıyma
48-Fetih Suresi 5. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Tâ ki, mü´min olan erkekleri ve imânlı olan kadınları altlarından ırmaklar akar cennetlere, içlerinde ebedî kalıcılar olmak üzere girdirsin ve onlardan günahlarını setr buyursun ve bu ise Allah indinde pek büyük bir necât olmuştur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Tâki: Mümin olan erkekleri ve imanlı olan kadınları altlarında ırmaklar akar cennetlere içlerinde ebedî kalıcılar olmak üzere girdirsin ve onlardan günahlarını örtsün ve bu ise Allah katında pek büyük bir kurtuluş olmuştur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Resül-i Ekrem ile O'na tâbi olan ehl-i imânın haklarında tecellî edecek olan ilâhî lütfün, yardım ve zaferin hikmetine işaret ediyor ve onların hak yolundaki çalışmaları vesîlesiyle günâhlarının afv edilip cennetlere sokulacaklarını, ebedî bir kurtuluşa nail olacaklarını müjdeliyor. Nifak ve şirk ehlinin de kötü inançları ve uğursuzca kuruntuları yüzünden ilâhî gazaba uğramış, lanete hedef olmuş, cehennemde ebedî şekilde cezaya uğramış olacaklarını ihtar ediyor. Allah Teâlâ'nın da bütün kuvvetlere sahip, sonsuz bir izzet ve hikmetle vasıflanmış olduğunu beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: Allah Teâlâ, müminlere cihâd ile emretmiş, ehl-i imânı İslâm dininde sabit kadem kılmış, kendilerini semavî ve arzî kuvvetler ile desteklemiş, haklarında bir nice ilâhî tedbirler tecellî etmiştir. (Tâki: Mümin olan erkekleri ve imanlı olan kadınları) bu imânlarının pek büyük bir mükâfatı olmak üzere (altlarından ırmaklar akar cennetlere içlerinde ebedî kalıcılar olmak üzere girdirsin) o dindar kullarını böyle pek büyük bir selâmet ve saadete nail buyursun (ve onlardan günâhlarını örtsün) insanlık icabı yapmış oldukları bir kısım kusurlarını, güzel inançları ve amelleri sebebiyle afv ederek onları cezalandırmasın. O kusurları cennete girmelerine asla engel bulunmasın, o kusurları bütün bütün unutulmuş, kendileri için bir mahcubiyet vesilesi olmaktan çıkmış bulunsun, (ve bu ise) Böyle cennete girilmesi ve günâhlarının af edilmesi ve örtülmesi ise o ehl-i imân için (Allah katında pek büyük bir kurtuluş olmuştur.) O Yüce Yaratıcı tarafından takdir ve ihsan buyurulmuş olan en büyük bir zafer, bir ilâhî lütuf mahiyetinde bulunmuştur. Rivayete göre yukarıdaki üç âyet-i kerîme. Yüce Peygamber efendimiz hakkında pek muazzam müjdeleri içermiş olarak inince Ashâb-ı Kiram, o Yüce Peygamber'! Tebrik etmişler, Yâ Resülullâh!. Sen ilâhî mağfiret mazhariyetle müjdelenmiş bulunuyorsun, ne büyük saadet!. Yâ bizim için ne var?. Demişler, bunun üzerine işbu beşinci âyet-i kerîme nazil olmuş Ashâb-ı Kiram da ilâhî mağfiret ile müjdelenmişlerdir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014