KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

48-FETIH SURESI (29 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Fetih Suresi 11  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 48/11
48-FETIH SURESI - 11. AYET    Medine
سَيَقُولُ لَكَ الْمُخَلَّفُونَ مِنَ الْأَعْرَابِ شَغَلَتْنَا أَمْوَالُنَا وَأَهْلُونَا فَاسْتَغْفِرْ لَنَا ۚ يَقُولُونَ بِأَلْسِنَتِهِمْ مَا لَيْسَ فِي قُلُوبِهِمْ ۚ قُلْ فَمَنْ يَمْلِكُ لَكُمْ مِنَ اللَّهِ شَيْئًا إِنْ أَرَادَ بِكُمْ ضَرًّا أَوْ أَرَادَ بِكُمْ نَفْعًا ۚ بَلْ كَانَ اللَّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا -11
Se yekulü lekel mühallefune minel a´rabi şeğaletna emvalüna ve ehluna festağfir lena yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim Kul fe mey yemlikü leküm minellahi şey´en in erade biküm darran ev erade biküm nefa bel kanellahü bima ta´melune habıra
48-Fetih Suresi 11. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Bedevilerden geri bırakılmış olanlar, sana diyeceklerdir ki, «Bizi mallarımız ve ailelerimiz oyaladı, artık bizim için mağfiret dile.» Onlar kalblerinde olmayan şeyi dilleriyle söylerler. De ki: «Eğer sizin hakkınızda bir zarar dilerse veya sizin hakkınızda bir menfaat murad ederse artık sizin için Allah´tan bir şeye kim mâlik olabilir? Doğrusu Allah Teâlâ işlediğiniz şeyden bihakkın haberdardır.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Bedevilerden geri bırakılmış olanlar, sana diyeceklerdir ki:Bizi mallarımız ve ailelerimiz oyaladı, artık bizim için mağfiret dile. Onlar kalblerinde olmayan şeyi dilleriyle söylerler. De ki: Eğer sizin hakkınızda bir zarar dilerse veya sizin hakkınızda bir menfaat murâd ederse artık sizin Allah'tan bir şeye kim mâlik olabilir?. Doğrusu Allah Teâlâ işlediğiniz şeyden hakkiyle haberdardır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Resül-i Ekrem ile yapılan bir biata riâyet etmemenin, onun emrine muhalefetde bulunmanın mes'uliyetine işaret ediyor. Buna bir misâl olmak üzere bir kısım Bedevilerin birer bahane ile Hz. Peygamber'e muhalefet ederek onunla beraber Hudeybiyye seferine katılmadıklarını ve o Yüce Peygamberin mağlûp olacağını zan etmiş bulunduklarını bildiriyor. Allah Teâlâ'ya ve O'nun Peygamberine itaat edenlerin mükâfatlara nail olacaklarını müjdeliyor, muhalefette bulunanların da azablara uğrayacaklarını ihtar buyuruyor. Pek çok merhamet ve mağfiret sahibi olan Yüce Allah'ın bütün kâinata sahip olduğunu ve kulları üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunacağını beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey Peygamberlerin iftiharı!. (Bedevilerden geri bırakılmış olanlar) Hudeybiyye seferine katılmayıp Hz. Peygamber ile beraber bulunmak şerefinden mahrum kalmış bulunanlar, bir mazeret ileri sürmek maksadiyle (sana diyeceklerdir ki: Bizi mallarımız ve ailelerimiz oyaladı) mallarımızın idaresi, ailelerimizin korunması, geçiminin sağlanması bizi meşgul kıldı bu sefere katılmamıza engel bulundu, (artık) Ey merhamet sahibi Yüce Peygamber!, (bizim için mağfiret dile) Cenab-ı Hak, bizi afv etsin, bizim muhalefetimiz öyle bir mazeret sebebiyle zorunlu olarak meydana gelmiştir. Yoksa Hz. Peygamberin emrine muhalefet etmek, isyanda bulunmak maksadiyle vâki olmuş değildir. Allah Teâlâ ise onların bu iddialarını red ve yalanlamak için buyuruyor ki: (Onlar kalblerinde olmayan şeyi dilleriyle söylerler) Onların sefere katılmamaları için ciddi bir mazeret, bir meşguliyet mevcut değildi ve onların mağfiret temennileri de samimi değildir. Çünkü onlar, istiğfara muhtaç olduklarına kalben inanmış bulunmamaktadırlar. Binaenaleyh ey Yüce Resul!. Onlara (de ki) ey boş yere mazeret ileri süren gafiller!, (eğer) Cenab-ı Hak (sizin hakkınızda bir zarar dilerse) sizin mallarınızı, aile fertlerinizi helak etmek, sizleri zarara uğramış bir hâlde bırakmak murâd buyurmuş olursa artık kim, bu zararı, bu felâketi sizden bertaraf etmeğe kaadir olabilir?, (veya) O Yüce Yaratıcı (sizin hakkınızda bir menfaat murâd ederse) mallarınızın, ailelerinizin korunması takdir edilmiş bulunursa size bir zarar vermeğe kim muktedir olabilir?, (artık) düşününüz (sizin için Allah'tan birşeye kim sahip olabilir?.) hangi kimse, ilâhi irâdeye aykırı olarak size bir zararda veya bir menfaatte bulunabilir?, (doğrusu Allah Teâlâ işlediğiniz şeyden hakkiyle haberdardır.) Sizin bu geri kalmanız da böyle bildirdiğiniz mazeretlere mebnİ değildir, bilâkis bir kuşku ve nifaktan kaynaklanmış bir ruhi durumun eseridir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014