KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

34-SEBE SURESI (54 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Sebe Suresi 46  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 34/46
34-SEBE SURESI - 46. AYET    Mekke
قُلْ إِنَّمَا أَعِظُكُمْ بِوَاحِدَةٍ ۖ أَنْ تَقُومُوا لِلَّهِ مَثْنَىٰ وَفُرَادَىٰ ثُمَّ تَتَفَكَّرُوا ۚ مَا بِصَاحِبِكُمْ مِنْ جِنَّةٍ ۚ إِنْ هُوَ إِلَّا نَذِيرٌ لَكُمْ بَيْنَ يَدَيْ عَذَابٍ شَدِيدٍ -46
Kul innema eızuküm bi vahıdeh en tekumu lillahi mesna ve füraa sümme tetefekkeru ma bi sahıbiküm min cinneh in hüve illa nezırul leküm beyne yedey azabin şedıd
34-Sebe Suresi 46. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: De ki: «Size ancak bir şey ile öğüt veririm. Şöyle ki: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız, sonra da güzelce düşünürsünüz, sizin sahibinizde cinnetten bir eser yoktur, o sizin için şiddetli azabın önünde bir korkutucudan başka değildir.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Deki: Size ancak birşey ile öğüt veririm: Şöyle ki: Allah için ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız, sonra da güzelce düşünürsünüz, sizin arkadaşınızda cinnetten bir eser yoktur, o sizin için şiddetli azabın önünde bir korkutucudan başka değildir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Resûl-i Ekrem'in hangi hususa dair ümmetine öğüt verip onları hakikat aramaya sevk eylediğini bildiriyor. 0 Yüce Peygamber'de cinnetten bir eser bulunmadığını güzelce tefekkür edip anlamalarını emr ediyor. 0 kadri yüce Peygamberin kimseden bir ücret istemeyip onun Allah tarafından mükâfatlara nail olacağını anlatıyor. Allâmülguyüb olan Cenab-ı Hak'kın vahyi ilâhisini dilediği kulunun kalbine yerleştireceğini beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey Son Peygamber!. Ümmetine (Deki,) ben (size ancak bir şey ile öğüt veririm.) size en mühim bir haslet ile vasıflanmayı tavsiye eder, sizi irşada çalışırım. Şöyle ki: (Allah için) sırf Allah rızası için benim meclisimden ayrılırsın (ikişer ikişer ve teker teker kalkarsınız) gerek birlikte ve gerek tek olarak Peygamberimizin hal ve vasıflarını düşünürseniz, onun sizlere neleri getirip tebliğ ettiğini güzelce tefekkür edersiniz, bunun neticesinde size tebliğ ve teklif ettiği şeylerin doğruluğunu, yüceliğini anlamış olursunuz. Ve bilmiş olursunuz ki: (sizin arkadaşınızda) Size arkadaş olup ilâhi hükümleri tebliğ eden Muhammed -Aleyhisselâm- da (cinnetten bir eser yoktur) onun ne kadar yüksek bir akla yüce vasıflara nail ve ne kadar hayır dilerce bir irşada çalışmakta olduğu pek mükemmel anlaşılmış olur. Ve (o) Peygamber (sizin için şiddetli azabın önünde) cehennem azabının gelmesinden önce (bir korkutucudan başka değildir) sırf sizi büyük bir felâketten, bir cezadan korumak içindir ki, size nasihat veriyor, size ahiret azabını hatırlatarak sizi ondan kurtarmaya çalışıyor. Artık siz de onun bu hayır dilediğine karşı teşekkür arzında bulunmalı, tebligatına riayet etmeli değil misiniz?. 47. Deki: ben sizden ücret adına bir şey istersem o sizin içindir. Benim mükâfatını ise ancak Allah'a aittir ve o, herşey üzerine şahittir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014