KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

34-SEBE SURESI (54 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Sebe Suresi 16  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 34/16
34-SEBE SURESI - 16. AYET    Mekke
فَأَعْرَضُوا فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ الْعَرِمِ وَبَدَّلْنَاهُمْ بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَيْ أُكُلٍ خَمْطٍ وَأَثْلٍ وَشَيْءٍ مِنْ سِدْرٍ قَلِيلٍ -16
Fe a´radu fe erselna aleyhim seylel arimi ve beddelnahüm bi cenneteyhim cenneteyni zevatey ükülin hamtıv ve esliv ve şey´im min sidrin kalıl
34-Sebe Suresi 16. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Fakat onlar kaçındılar. Onların üzerlerine Arim selini gönderdik. Ve onların cennetlerini iki cennet ile tebdîl ettik ki, bu iki cennet pek acı meyve ağaçlarını ve acı ılgını ve biraz da Arabistan kirazı ağaçlarını (hâvi bulunuyordu).
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Fakat onlar kaçındılar. Artık onların üzerlerine Arim selini gönderdik. Ve onların cennetlerini iki cennet ile değiştirdik ki, bu iki cennet pek acı meyve ağaçlarını ve acılığını ve biraz da Arabistan kirazı ağaçlarını -içermiş bulunuyordu-.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Fakat onlar kaçındılar) Yemen'deki o beldeler ahalisi o kadar nimetlere nail oldukları halde şükür vazifesini ifâda bulunmadılar. Hatta deniliyor ki: kendilerine on üç Peygamber gönderilmiş, onlara lâzım gelen vazifeleri tebliğ etmeye ve öğretmeye çalışılmıştı. Onlar ise o Peygamberleri tekzib edip nimete kanş nankörlükte bulunup durmuşlardı. (artık onların üzerlerine Arim selini gönderdik) vadilerindeki suları veya pek şiddetli yağmurları göndererek beldelerini, mallarını perişan bir hale getirdik (ve onların cennetlerini) o pek bayındır, güzel bağlarını, bahçelerini (iki cennet ile) alelade cennet denilen viranelik iki yer ile (değiştirdik ki, bu iki cennet, pek acı meyve ağaçlarını ve acı ılgını ve biraz da Arabistan kirazi ağaçlarını) içermiş bulunuyordu. Yani: Onların asıl yurtlarını, bağlarını, bostanlarını böyle zararlı, fâidesiz şeyler ile mahv-ı perişan ediverdik. 0 güzel yerlerden eser kalmamış oldu. Onlardan biraz kimse kalıp diğer beldelere dağılıp gittiler. Bu hadise, rivayete göre fetret devrinde, yani Hz, Isa ile Son Peygamber Hazretlerinin aralarındaki müddet içinde vaki olmuştur. § Arim; Irmak kenarı, Sedd, su bendi, dere ve fazla şiddetli yağmur demektir. "Ükül" mekül = yiyilmiş şey manasınadır. "Hemt" Ekşi, veya acı şey, dikenli ağaç ve erak ağacı ki, Arabistan'da bulunup ondan misvak yapılırmış. "Esi" meyvesiz ot ki, kurusundan istifâde edilir ve ılgın denilen bir ağaç "Sidr" Arabistan kirazı ağacı denilen "Nebik ağacı" demektir. Trabzan hurması denilen de bu nevidendir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014