KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

34-SEBE SURESI (54 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Sebe Suresi 36  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 34/36
34-SEBE SURESI - 36. AYET    Mekke
قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ وَيَقْدِرُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ -36
Kul inne rabbı yebsütur rizka li mey yeşaü ve yakdiru ve lakinne ekseran nasi la ya7lemun
34-Sebe Suresi 36. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: De ki: «Şüphe yok Rabbim rızkı dilediği kimseye genişletir ve darlaştırır. Fakat insanların çoğu bilmezler.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Deki: Şüphe yok Rab'bim, rızkı dilediği kimseye genişletir ve darlaştırır. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
İşte onların öyle bâtıl düşüncelerini red için Hak Teâlâ Hazretleri buyuruyor ki: Ey Yüce Resulüm!. 0 inkarcılara (De ki: Şüphe yok Rab'bim, rızkı dilediği kimseye genişletir) hangi bir kuluna bu dünyada dilediği vakit bolca mal ve evlât verir (ve) dilediği vakit de o kuluna veya diğer kullarına rızkı (darlaştırır) onları ihtiyaç içinde, çoluk çocuktan mahrum bir hâlde bırakır. Bunlar birer hikmet ve fayda gereğidir. Bir kulunu geniş bir geçime nail etmesi, herhalde ondan razı olduğuna delâlet etmez. Bunun aksine bir kulunu dan bir geçime mübtelâ kılması, ondan razı olmadığına bir alâmet sayılamaz. Bu gibi muhtelif hayat tarzları, bu imtihan âleminin gereklerindendir, (fakat insanların çoğu bilmezler) Bu gibi çeşitli hallerdeki hikmet ve menfaati takdir edemezler. Fazla bir varlığı, bir şeref ve keramet alâmeti sanırlar, bir maddî mahrumiyeti de bir zillet ve horluğa düşme belirtisi derler. Halbuki, çok kere büyük bir varlığa kavuşmak, bir derece derece felâkete düşme yoluyla onu elde edenin daha ziyâde sorumluluk altında kalmasına sebep olur, şükrünü ifâ etmez, o varlığı gayrımeşru bir şekilde sarfederse bunun uhrevî cezasına çarpılır. Darca bir geçimde bir ibtilâ, bir imtihan vesilesi bulunur. Sahibi, ilâhi takdirine razı olup sabr ettiği takdirde uhrevî mükâfatlara nail olur. Mamafih bu dünya, bir çalışma alanıdır. Her kim fazla çalışırsa, iktisadi, içtimai esbaba ziyâdece rivayet ederse bolca bir varlığa kavuşur. Aksine hareket edenler de böyle bir varlıktan mahrum kalabilir. Bunlar dünyevî fa'aliyyetin birer neticesidir. Bu faaliyyet, hüsnüniyete mukarin, Allah rızasına uygun bulunmadıkça sahibi için uhrevî bir faide temin edemez.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014