48-Fetih Suresi 2. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Tâ ki, Allah senin için günahından, geçmiş ve sonraya kalmış olanı mağfiret etsin ve senin üzerine nîmetini itmam buyursun ve seni dosdoğru bir yola iletsin. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Tâki, Allah, senin için günâhından geçmiş ve sonraya kalmış olanı mağfiret etsin ve senin üzerine nimetini itmam buyursun ve seni dosdoğru bir yola iletsin. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Yüce Peygamber Hazretleri böyle bir şerefli feth'e muvaffak olmuştur. Bunun sebep ve hikmetine işaret için de buyuruluyor ki: Ey Kâinatın efendisi! Sen böyle bir zafere muvaffak oldun (Tâki Allah) Teâlâ Hazretleri (senin için günâhından geçmiş ve sonraya kalmış olanı mağfiret etsin) yâni: Senin yüksekliğine göre bir kusur sayılabilecek bir olay meydana gelmiş ise onu Cenab-ı Hak af ve setr buyursun. Gerçek şu ki, o yüce peygamber masumdur, ondan kasten bir günâh meydana gelmeyeceği muhakkaktır, onun hakkındaki mağfiret, bir fevkalâde lütuftan ibarettir, veya onun ümmeti hakkındaki mağfiret demektir, Çünkü ümmetinin mazhar olacağı bir mağfiretten o Yüce Peygamber çok ziyade memnun olur. Bir de bu mağfiret, bir mühim nükteyi içermektedir ki: O da Peygamber olan zâtın da bir insan olduğuna ve Allah'ın korumasına muhtaç olup ilâhlil; vasfına sahip bulunmadığına işaretten ibarettir, (ve) Ey saadet sahibi Peygamber!, (seni dosdoğru bir yola iletsin) Diye öyle bir açık fethe nail kılmıştır. Tâki: Risâlet vazifeni açık, pervasız bir şekilde ifâya ve sana tâbi olanları bir hidâyet sahasına ulaştırmaya muvaffak olasın, fütuhatı müteakip de risâlet vazifeni pek güzel bir şekilde devam ettirmeye muvaffak bulunasın.
|