34-Sebe Suresi 43. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve onlara karşı bizim açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit, dediler ki: «Bu, bir adamdır ki, sizi atalarınızın ibadet ettikleri şeyden menetmek istiyor.» Ve dediler ki: «Bu (Kur´an) başka değil, sırf uydurulmuş bir iftiradır.» Ve kâfir olanlar, hak için de kendilerine geldiği vakit dediler ki: «Bu apaçık bir sihirden başka değil.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve onlara karşı bizim açık açık ayetlerimiz okunduğu vakit, dediler ki: Bu, başka değil, bir adamdır ki, sizi atalarınızın ibâdet ettikleri şeyden men etmek istiyor. Ve dediler ki: Bu -Kur'an-başka değil, sırf uydurulmuş bir iftiradır. Ve kâfir olanlar, hak için kendilerine geldiği vakit dediler ki: Bu apaçık bir sihirden başka değil. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de o münkirlerin neden azabı hak etmiş olduklarına işaret buyuruyor. Onların kendilerine karşı okunan pek açık âyetleri nasıl inkâr ettiklerini, Resûl-i Ekrem hakkında nasıl dil uzatmalarda bulunduklarını göstermektedir. Onların cehalet içinde kalmış ve küfrleri yüzünden helak olmuş eski kavimlerin tarihi hallerinden bir ibret dersi almamış olduklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Hak Teâlâ Hazretleri, peygamber zamanındaki müşriklerin hallerinin kötülüğünü teşhir için buyuruyor ki: (Ve onlara) 0 müşriklere (karşı) Resûl-i Ekrem'in veya ashab-ı kiramın lisâniyle (bizim açık açık âyetlerimiz okunduğu vakit) Allah'ın birliğinin doğruluğunu, şirkin bâtıl olduğunu insanların vazifelerini pek açık bir tarzda bildiren Kur'an-ı Kerim'in âyetleri okununca o müşrikler (derler ki: Bu) yani: Muhammed -Aleyhisselâm- (başka değil, bir adamdır ki, sizi atalarınızın ibadet ettikleri şeyden men etmek istiyor.) sizi putlara tapmaktan geri bırakmaya çalışıyor, sizi kendi dininizden alıkoyup kendisine tâbi kılmak arzusunda bulunuyor. Onun iddiası, bir delile dayanmış değildir, (ve) 0 müşrikler şöyle de (derler ki: Bu) Kur'an veya Allah'ın birliği iddiası (başka değil, sırf uydurulmuş bir iftiradır) yalan yere Allah'a izafe ediliyor (ve kâfir olanlar) gerek o müşrikler ve gerek ehli kitaptan olup da Hz. Muhammed'in peygamberliğini inkâr eyleyenler, inkârlarında daha ileri giderek (hak için) gerçekleri açıklayan Kur'an hakkında veya Hz. Peygamber'in risâleti veya yaydığı İslâmiyet hakkında (kendilerine geldiği vakit) kendileri tevhit dinine, insani fazilete davet edildiği zaman bir insaflı düşünme ve tefekkürde bulunmaksızın (derler ki: Bu, apaçık bir sihirden başka değil) bu açık bir hayalden ibaret, bu bir hakikate dayanmış olmayıp bir büyü mahiyetinde bulunmakta. İşte o inkarcılar, kendi haklarındaki pek büyük bir hidayet vesilesi, bir saadet rehberini öyle takdir edemiyerek kendi cehaletlerini, hakikati araştırmaktan mahrum bulunduklarını meydana koymuş oldular.
|