11-Hud Suresi 44. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve denildi ki: «Ey yer! Suyunu yut ve ey gök açıl.» Ve su kesildi ve iş icra edilmiş oldu. Gemi de Cûdi dağının üzerine yerleşti. Ve, «Zalimler olan kavim için uzaklık olsun!» denildi. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve denildi ki: Ey Yer!. Suyunu yut ve ey gök açıl. Ve su kesildi ve i; bitirilmiş oldu. Gemi de Cudi dağı üzerine yerleşti. Ve zâlimler olan kavim için uzaklık olsun denildi. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, tufanın sona erip kâfirlerin helak olduklarını, Hz. Nuh'un oğlu hakkındaki yalvarışını ve verilen ilâhî cevabı, Hz. Nuh'un da Allah'ın affına sığındığını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve) tutanın meydana gelmesini ve kâfirlerin helakini müteakip Allah tarafından (denildi ki:) Yani: İlâhî irâde tecelli etti ki: (Ey yer!. Suyunu yut) İçerine çek (ve ey gök) sen de açı! (açı!) suyunu tutuver, yağmurların sona ersin (ve su kesildi) noksanlanarak kaybolup gitti (ve iş bitirilmiş oldu) yani: Kâfirlerin, helaki, mü'minlerin de kurtuluşu hakkındaki Allah'ın va'di yerine getirilmiş bulundu. Veya Allah'ın emri ve takdiri tamamiyle ortaya çıktı (gemi de Cudi dağı üzerine yerleşti) orada durup kaldı. Cudi dağı ise Musul civarında veya Şam'da veya Âmirdeki bir dağdan ibarettir. (Ve) Allah tarafından veya Hakkın emriyle melekler veya Hz. Nuh tarafından (zâlimler olan kavim için uzaklık) helak, rahmetden mahrumiyet (olsun denildi) çünki ilâhî dini tanımayan, kendi haklarında pek hayrı tavsiye edici olan bir Peygamberin öğütlerini red eden bir kavim, pek zâlim kimseler bulunduklarından dolayı böyle bir akıbete lâyık olmuştu. Öyle ıslah edilmeleri mümkün olmayan zâlimler aleyhine olan bir dua ise hikmet gereği ve faydalı olduğundan caiz bulunmuştur. "Rivayete göre, Nuh Aleyhisselâm, Recep ayının onuncu günü gemiye binmiş, Muharremin onuncu günü gemiden inmiş ve Cenâb-ı Hak'ka şükr için o gün oruç tutmuştur. Binaenaleyh Muharrem'in onuncu günü oruç tutmak bir sünnet bulunmuştur.
"Bel" lâfzı, belirsiz etmek, yiyecek ve içeceği sür'atle yutmak demektir. Kâli, lâfzı da koparmak demektir, iklâ'da bir şeyden men'etmek manasınadır.. "Gayz" da suyun azalması, çekilip eksilmesi, gitmesi demektir.
|