KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

9-TEVBE SURESI (129 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Tevbe Suresi 121  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 9/121
9-TEVBE SURESI - 121. AYET    Medine
وَلَا يُنْفِقُونَ نَفَقَةً صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً وَلَا يَقْطَعُونَ وَادِيًا إِلَّا كُتِبَ لَهُمْ لِيَجْزِيَهُمُ اللَّهُ أَحْسَنَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ -121
Ve la yünfikune nefekaten sağıyratev ve la kebıratev ve la kebıratev ve la yaktaune vadiyen illa kütibe lehüm li yecziyehümullahü ahsene ma kanu ya´melun
9-Tevbe Suresi 121. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve (onlar) ne küçük ve ne de büyük bir nafaka sarfetmezler ki, ve bir vadiyi dolaşmış olmazlar ki, illâ onlar için yazılır. Tâ ki yaptıklarından daha güzeli ile Allah Teâlâ onları mükâfaata nâil buyursun.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve -onlar- ne küçük ve ne de büyük bir nafaka sarfetmezler ki, ve bir vadiyi dolaşmış olmazlar ki, illâ onlar için yazılır. Tâki, yaptıklarından daha güzeli ile Allah Teâlâ onları mükâfata kavuştursun.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, müslümanların hak yolunda yapacakları harcamalardan ve seferlerden dolayı büyük mükâfatlara kavuşacaklarını müjdeliyor. Ve müslümanlardan bir grubun dinî ilimleri tahsil ile kendi kavimlerini irşat etmeye ve aydınlatmaya dinî hükmlere muhalefetten men etmeye ve sakındırmaya çalışmaları lüzumunu beyan buyuruyor. Şöyle ki: (Ve) Onlar, o mücahit müslümanlar (ne küçük) isterse bir tutam ot olsun (ve ne de büyük) Hz. Osman'ın dağıtmış olduğu gibi pek büyük bir servet olsun (bir nafaka) İslâm ordusu için vesair muhtaç olanların geçimleri için bir şey (sarfetmezler ki) ancak onların amel defterlerine yazılır (ve) onlar (bir vadiyi) hak yolunda herhangi bir yere gidip (dolaşmış olmazlar ki, illâ onlar için) amel defterlerine sevap (yazılır) onların bu infaklan, bu hareketleri tesbit edilir (tâki, yaptıklarından daha güzeli ile) daha üstünü ve daha fazlasiyle (Allah Teâlâ onları) o infakta, seferde bulunanları (mükâfata kavuştursun) onlara birçok sevaplar nimetler ihsan eylesin. § Bu âyeti celîle, hak yolundaki cihadın ve infakın fazilet ve ehemmiyetine bir delildir. Nitekim bir hadisi şerifte de:: Bir müslüman, bir gazada bulunacak dindaşının nafakasını, nakliye vasıtasını temin etmek gibi bir şekilde ona yardımda bulunmuş olsa kendisi de bilfiil gazada bulunmuş gibi sevaba kavuşur. Diğer bir hadisi şerifte de şöyledir:: Allah yolunda bir günlük nöbet beklemek, düşmanı gelmesi muhtemel bir yolu muhafazaya çalışmak, dünyadan da ve dünyada bulunan şeylerden de hayırlıdır. Artık İslâm mücahitlerinin halleri ne kadar gıptaya, takdire lâyık bulunmuş olduğu pek güzel anlaşılmış olmuyor mu?. § Vadi, asıl lügatte, dere, iki dağ arası, su kanalı demektir. Çoğulu "Evdiye" dir. Mutlak anlamda yeryüzüne, ve tarz ve uslüba da vadi denilmektedir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014