KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

9-TEVBE SURESI (129 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Tevbe Suresi 111  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 9/111
9-TEVBE SURESI - 111. AYET    Medine
إِنَّ اللَّهَ اشْتَرَىٰ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنْفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُمْ بِأَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ ۚ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ ۖ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا فِي التَّوْرَاةِ وَالْإِنْجِيلِ وَالْقُرْآنِ ۚ وَمَنْ أَوْفَىٰ بِعَهْدِهِ مِنَ اللَّهِ ۚ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُمْ بِهِ ۚ وَذَٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ -111
İnnellaheştera minel mü´minıne enfüshehüm ve emvalehüm bi enne lehümül cenneh yükatilune fı sebılillahi fe yaktülune ve yuktelune va´den aleyhi hakkan fit tevrati vel incıli vel kur´an ve men evfa bi ahdihı festebşiru bi bey´ıkümlezı bay´tüm bih ve zalike hümvel fevzül azıym
9-Tevbe Suresi 111. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Şüphe yok ki, Allah Teâlâ mü´minlerden nefislerini ve mallarını, cennet muhakkak onların olması mukabilinde satın almıştır. Allah Teâlâ yolunda mücâhedede bulunacaklar da öldürecekler ve öldürüleceklerdir. Onların öyle cennete konulmaları, Tevrat´ta, İncil´de ve Kur´an´da mezkûr, hak olan bir vaad-i ilâhîdir. Ve ahdini Allah Teâlâ´dan ziyâde ifâ edebilen kim vardır? Artık yapmış olduğunuz o alışverişten dolayı size müjdeler olsun ve işte bu, en büyük bir saadettir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Şüphe yok ki. Allah T e âlâ mü'minlerden nefislerini ve mallarını cennet muhakkak onların olması karşılığında satın almıştır. Allah Teâlâ yolunda savaşacaklar da öldürecekler ve öldürüleceklerdir. Onların öyle cennete konulmaları, Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da zikredilmiş, hak olan bir ilâhî va'ddır. Ve sözünü Allah Teâlâ'dan daha fazla yerine getirebilen kim vardır?. Artık yapmış olduğunuz o alışverişten dolayı size müjdeler olsun ve işte bu, en büyük bir kurtuluştur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime, hak yolunda yapılan savaşların sahiplerine ne kadar faydalı olacağını müjdelemekte ve mü'minleri din yolunda fedakârlığa şöylece teşvik buyurmaktadır: (Şüphe yok ki. Allah Teâlâ mü'minlerden) Cenâb-ı Hak'ka ve onun Peygamberine ve o Yüce Peygamberin tebliğ etiği şeylere imân edenlerden (nefislerini, ve mallarını, cennet muhakkak onların) o müminlerin (olması karşılığında satın almıştır) yani: Hak yolunda nefisleriyle, mallariyle fedakârlıkta bulunacak mü'minler için yarın ahiret âleminde cennetler ihsan buyurulacaktır. Onlar dünyadaki o amellerinin karşılığında böyle mükâfata kavuşacaklardır. Bilinmektedir ki: İnsanların da, diğer bütün mahlûkların da olanca varlığı Cenâb-ı Hak'kın lûtfunun eseridir. Hepsinede hakikaten sahip olan Allah Teâlâ'dir. Binaenaleyh hiçbir şeyi satın almaya muhtaç değildir. O böyle bir ihtiyaçtan uzaktır. Ancak böyle satın almak gibi tabirler, Cenâb-ı Hak'ka göre birer misâl getirme kabilindendir, o Kerem Sahibi Yaratıcının lûtfunun bir işaretidir. Kullarının hak yolundaki fedakârlıklarını Cenâb-ı Hak'kın büyük mükâfatlarla karşılaması, bir nevi alışveriş kabilinden gösterilmiş, kulların bu fedakârlıklarına lütfen büyük bir kıymet verilmiş oluyor. Evet… Mü'minler böyle bir iltifata lâyıktırlar. Çünki, onlar (Allah Teâlâ yolunda) İslâm dini uğrunda (savaşacaklar da) savaş meydanlarına atılacaklarda hem din düşmanlarını (öldürecekler) hem de o uğurda (öldürüleceklerdir) şehit düşeceklerdir. Hakkın Rızasını kazanmak için böyle fedakârlıklarda bulunacaklardır. (Onların) O mücahitlerin (öyle cennete konulmaları) hakkındaki Allah'ın vadi (Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da zikredilmiş) bu semavî kitaplarda tesbit edilmiş (hak olan bir ilâhî va'ddir) ki, mutlaka gerçekleşecektir. (Ve sözünü Allah Teâlâ'dan daha fazla yerine getirebilen kim vardır?.) Elbette hiçbir kimse Cenâb-ı Hak'tan fazla sözünü yerine getirmeye güç yetiremez. Hak Teâlâ herşeye tam anlamıyla kadirdir, kullarına lütfen vâd ettiği şeye engel olabilecek hiçbir kuvvet bulunamaz. (Artık) Ey mü'minler!. Cenab'ı Hak ile (yapmış olduğunuz o alış verişten) nefsiniz ve mallarınız karşılığında cenneti satın almış olduğunuzdan (dolayı size müjdeler olsun) Siz bu ilâhî müjdeden dolayı sevinin, neşeleniniz, (ve işte bu) Böyle bir lütufa ulaşmak (en büyük bir kurtuluştur) bu, en muazzam bir nimettir, bir kurtuluş ve selâmettir. Ne mutlu bu müjdeye kavuşanlara. İşte hak yolunda yapılan samimî cihadın ebedî mükâfatı böyle pek büyüktür. § Rivayete göre Akabe gecesinde ensarı kiramdan yetmiş zat, Rasûlüllah ile beyatte bulunmuş yani: Onu tasdik ile kendisine bağlılık göstereceklerine dair söz vermişlerdi. Bunlardan "Abdullah İbni Revahe" namındaki zat "Ya Rasûlüllah!. Rabbin için ve kendi nefsin için dilediğini şart koş" demi;, Yüce Peygamber de "Rabbim için ibadet edip ona ortak koşmayınız, nefsim için de siz kendi nefsinizi, malınızı neden men eder iseniz beni de ondan men eyleyiniz" diye buyurmuş. Ensarı kiram da "biz böyle yaparsak bizim için ne vardır" diye sormuşlar, Rasûlü Ekrem de "cennet vardır" deyince O Seçkin Ensâr Bey atimiz, faideli oldu, bize kazanç temin etti, artık biz bunu asla bozmayın" demişler. Bunun üzerine de bu âyeti kerime nazil olmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014