KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

9-TEVBE SURESI (129 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Tevbe Suresi 127  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 9/127
9-TEVBE SURESI - 127. AYET    Medine
وَإِذَا مَا أُنْزِلَتْ سُورَةٌ نَظَرَ بَعْضُهُمْ إِلَىٰ بَعْضٍ هَلْ يَرَاكُمْ مِنْ أَحَدٍ ثُمَّ انْصَرَفُوا ۚ صَرَفَ اللَّهُ قُلُوبَهُمْ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَفْقَهُونَ -127
Ve iza ma ünzilet suratün nezara ba´duhüm ila ba´d hel yeraküm min ehadin sümmensarafu sarafellahü kulubehüm bi ennehüm kavmül la yefkahun
9-Tevbe Suresi 127. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve her ne zaman bir sûre indirilince bazıları bazılarına bakıverirler, sizi bir kimse görüyor mu diye endişede bulunurlar. Sonra da savuşup giderler. Allah Teâlâ onların kalplerini çevirmiştir. Çünkü onlar öyle bir kavimdirler ki, güzelce anlayamazlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve her ne zaman bir süre indirilse bazıları bazılarına bakıverirler, sizi bir kimse görüyor mu diye endişede bulunurlar. Sonra da savuşup giderler. Allah Teâlâ onların kalplerini çevirmiştir. Çünki onlar öyle bir kavimdirler ki, güzelce anlayamazlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve her ne zaman) Münafıkların kötü hareketlerini bildiren (bir süre indirilse) Rasülü Ekrem'e vahiy yoluyla bildirilse o münafıkların (bazıları bazılarına bakıverirler.) gözleriyle alaycı bir şekilde birbirine bakarak o sürenin beyanlarını kalben inkâra cür'et gösterirler. Yahut o süreyi celîleye karşı bir hiddete, bir kızgınlığa tutulurlar, (sizi bir kimse görüyor mu? Diye endişede bulunurlar) yani: Bu sürelerin açıklamalarını duymamak için meclisi terkedecek olsanız, sizi mü'minlerden bir kimse görecek midir?. Eğer görmeyecek ise hemen meclisi terkediniz, aleyhinizdeki sözleri dinlemeyiniz ve eğer görecekler ise bir yerde oturup kalınız, münafıklığınızı onlara sezdirmeyiniz, (sonra da savuşup giderler) O aleyhlerindeki âyetlerin okunduğu meclisi terkederek münafıklıklarında sebat edip dururlar. (Allah Teâlâ onların kalplerini çevirmiştir.) Onlar öyle hakkı kabulden kaçınarak peygamber meclisinden ayrılmak istedikleri için Cenab'ı Hak da onların kalplerini imândan, hidayet nurundan mahrum bırakmıştır. Veyahut mahrum bıraksın. (Çünki onlar) O münafıklar (öyle bir kavimdirler ki, güzelce anlayamazlar) onlar kötü düşünceleri, hakkı düşünmekten mahrum olmaları sebebiledir ki, öyle imândan, hidayetten mahrum kalmışlardır. Bu mahrumiyet, onların o münafıkça ve inkarcı şekildeki hareketlerinin bir cezasıdır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014