9-Tevbe Suresi 80. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Onlar için istiğfarda bulun veya onlar için istiğfarda bulunma. Eğer onlar için yetmiş defa mağfiret taleb edecek olsan, elbette Allah Teâlâ onlara mağfiret etmeyecektir. Çünkü onlar Allah Teâlâ´yı ve Resûlünü inkar ettiler. Allah Teâlâ ise fâsıklar olan bir kavme hidâyet etmez. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Onlar için istiğfarda bulun veya onlar için istiğfarda bulunma. Eğer onlar için yetmiş defa af dileyecek olsa elbette Allah Teâlâ onları af etmeyecektir. Çünki onlar Allah Teâlâ'yı ve Resulünü inkâr ettiler. Allah Teâlâ ise (asıklar olan bir kavme hidayet etmez. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Resulüm!. (Onlar için) O münafıkların ilâhî affa nail olmaları için, (istiğfarda bulun veya onlar için) böyle bir (istiğfarda bulunma) eşittir ve sen serbestsin, fakat bu af dilemenin onlara birfaidesi yoktur. Hatta (eğer onlar için yetmiş defa) yani: Ne kadar fazla olursa olsun (af taleb edecek olsan) onlar için bir faidesi olmaz. (Elbette Allah Teâlâ onları af etmeyecektir) onlar için af, imkânsız derecededir (Çünki onlar Allah Teâlâ'yı ve Resulünü inkâr ettiler) bu kadar haddi aşarak küfrü seçtiler. (Allah Teâlâ ise (asıklar olan bir kavme) küfrlerinde inat gösterip duran bir topluluğa (hidayet etmez) onları hayırlı bir maksada kavuşturacak bir hidayete nail kılmaz. Böyle bir hidayet, hikmete aykırıdır.
§ Rivayete göre önceki âyet nazil olunca bir kısım münafıklar, Rasülü Ekreme müracaat ederek: "Ya Rasûlüllah!. Bizim hakkımızda af dileğinde bulun" demişler, Rasülü Ekrem de: "Sizin için af dileğinde bulunurum" demişti. Bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuş, onların nifak üzere ölenlerine istiğfarın fâide vermeyeceği bildirilmiştir.
Evet… Cenâb-ı Hak, birçok günahkâr kulları hakkındaki af dileğini kabul buyurur, o af edicidir, merhametlidir. Fakat bütün gördükleri âyetlere, delillere karşı küfür ve nifaklarında direnip duranlar, bu hâl üzere ölüp gidince artık mağfirete kabiliyetlerini kendi elleriyle zâyetmiş olurlar. Artık onların haklarındaki af dileğinin kabulü, hikmete, dinin hükümlerine uygun olmaz.
|