9-Tevbe Suresi 71. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
İmân sahibi olan erkekler ile kadınlar ise bazıları bazılarının velîleridir. Mâruf ile emrederler, münkerden nehy eylerler ve namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı verirler. Ve Allah Teâlâ´ya ve Peygamberine itaatte bulunurlar. İşte bunları elbette ki, Allah Teâlâ rahmetine nâil buyuracaktır. Şüphe yok ki Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
İmân sahibi olan erkekler ile kadınlar ise bazıları bazılarının velileridir. İyiliği emir ederler, kötülükten alı korlar ve namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı verirler. Ve Allah Teâlâ'ya ve peygamberine itaatte bulunurlar. İşte bunları elbette ki. Allah Teâlâ rahmetine nail buyuracaktır. Şüphe yok ki. Allah Teâlâ güçlüdür, hikmet sahibidir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, imân şerefine sahip olan erkekler ile kadınların pek Aiksek olan evsafını beyan etmektedir. Ve onların nail olacakları pek yüce mükâfatları açıklamaktadır. Şöyle ki: (İmân sahibi olan erkekler ile kadınlar ise) hakikî bir mâna: Yüksek bir fazilete ermişlerdir, münafık erkekler ve münafık kadınlar gibi ieğildirler. Onların pek çirkin durumlarından nefret etmektedirler. Bu imân sahiplerinin bazıları bazılarının velîleridir.) aralarında imân bakımından birlik, ve dayanışma iakımından bir samimî dostluk vardır. Bunlar (iyiliği emrederler) şer'an hayır ve taat sayılan şeyler ile, Allah Teâlâ'nın ve Resulünün emirlerine riâyet edilmesi ile birbirine emir ve tavsiyede bulunurlar. Öyle münafıklar gibi kötülüğü emretmezler, bilâkis kötülükten men ederler) şer'î şerifin reddettiği, selim tabiatın kendisinden nef- et eylediği şeylerden, küfür ve nifaktan insanları engellemeye, irşada çalışırlar. Münafıklar gibi kötülüğü ile emretmezler. Ve o imân sahibi zatlar (namazı) kendilerine farz olan namaz ibadetini (dosdoğru) erkân ve şartlarına tamamen uyarak (kılarlar) öyle münafıklar gibi istemeksizin sadece gösteriş için kılmazlar (ve) üzerlerine farz olan (zekâtı) da (verirler) öyle münafıklar gibi ellerini sıkıp durmazlar, harcamadan kaçınmazlar, (ve) O mümin olan erkek ve kadınlar (Allah Teâlâ'ya ve peygamberine itaatte bulunurlar) onların mübarek emirlerine, yasaklarına tam manâsıyla riayet ederler. Öyle münafıklar gibi Allah'ı da Peygamber'ini de unutmuş gibi hareketlerde bulunmazlar, (işte bunları) bu yüce vasıfları taşıyan müminleri (elbette ki. Allah Teâlâ rahmetine nail buyuracaktır) muhakkak ki, bu sâdık kullarına rahmetinin eserlerini bolca verecektir. Bunların dünyada zafere, ahirette cennete kavuşturacaktır. Bu bir ilâhî vâddır ki, mutlaka meydana gelecektir, (şüphe yok ki. Allah Teâlâ azizdir) herseye galiptir, İmân sahiplerini güçlendirmeğe, din düşmanlarını kehir ve helak etmeğe kaadirdir ve o Yüce Yaratıcı (hakimdir) bütün iradeleri, hükmleri hikmet ve faydaya dayanmaktadır. Ehli imanı nimetlerine mazhar buyurması: Kâfir ve münafıkları kahr ve azaba uğratması da onun ilâhî bir hikmeti gereğidir.
|