9-Tevbe Suresi 61. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve yine onlardan öyle kimseler de vardır ki, peygamberi incitirler. O bir kulaktır, (herkesi dinler) derler. De ki: «O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah Teâlâ´ya imân eder ve mü´minler için sözlerinin doğruluğuna inanır ve sizden imân edenler için bir rahmettir.» Ve o kimseler ki, Allah Teâlâ´nın Peygamberini incitiverirler, onlar için pek acıklı bir azap vardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve yine onlardan öyle kimseler vardır ki. Peygamberi incitirler. O bir kulaktır, -herkesi dinler- derler. De ki: O sizin için bir hayır kulağıdır. Allah Teâlâ'ya imân eder ve mü'minler için -sözlerinin doğruluğuna inanır ve sizden imân edenler için bir rahmettir. Ve o kimseler ki. Allah Teâlâ'nın Peygamberini incitiverirler, onlar için pek acıklı bir azap vardır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, münafıkların Rasülü Ekrem hakkındaki cahilce bir sözlerini kmamaktadır. Onların yalan yere yemin ederek müslümanları kendilerinden hoşnut etmek istediklerini bildirmektedir. O münafıkların Cenâb-ı Hak'ka ve Resulüne muhalefetlerinden dolayı ebedî olarak azap çekeceklerini ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve yine onlardan) O münafıklardan (o kimseler de vardır ki) kötü sözleriyle hareketleriyle (Peygamberi incitirler) onun mübarek kalbini incitmekten geri durmazlar. Bu cümleden olarak (O) Peygamber (bir kulaktır) yani: Herkesi dinler, aldanır, saf kalpli bulunur, herkesin sözüne inanır kıymet verir (derler) Resulüm o cahillere de ki: (o) Peygamber (sizin için bir hayır kulağıdır.) o öyle sizin iddianız gibi değil, belki hayrı, hak sözü dinler, onu kabul eden bir kulak sahibidir. O öyle bir Peygamberdir ki (Allah Teâlâ'ya imân eder) mazhar olduğu ilâhî vahye, ve nail bulunduğu yüce delillere, mucizelere dayanarak Cenâb-ı Hak'kın varlığını, birliğini, kudret ve büyüklüğünü bilir tasdik eyler. (Ve mü'minler için) Sözlerinin doğruluğuna, onların samimiyetine, kalbinin itilasına (inanır) onları mümin olarak kabul eder, onları yalanlamaz. Ve o Yüce Peygamber (sizden imân edenler için bir rahmettir) Allah'a ve Resulüne imân ettiklerini söyleyenleri taltif eder, onların görünür hallerine bakar, müslümanlıklarını tasdik eyler, haklarında iyi muamele gösterir. Onların sözlerini bir bilmezlik veya safdillik eseri olarak değil, bir şefkat ve merhamet eseri olarak dinler, haklarında şefkat ve merhametle muamelede bulunur. (Ve o kimseler ki,) O Yüce Peygamberin o kadar, şefkatle, yumuşaklıkla muamelesine rağmen (Allah Teâlâ'nın) o muhterem (Peygamberini incitîverirler) hakkında lâyık olmayan sözleri sarfederler, o bir kulaktır, diye ona safdillik isnat ederler, artık (onlar için) öyle bir iyiliğe, güzel muameleye karşı böyle kötü yakıştırmalarda bulunanlara, bu cahilce cüretlerinden dolayı (pek acıklı bir azap vardır) onlar dünyada da, ahirette de belâlarını bulacak, ebedî azaba tutulacaklardır. İşte kâfirce, münafıkça hareketlerinin cezası..
§ Rivayete nazaran münafıklar bir yerde toplanarak Rasûlü Ekrem Hazretlerini şanına lâyık olmayan şeylerle anmaya başlamışlar, içlerinden birisi demiş ki: Öyle söylemeyiniz, korkarım ki sözlerinizden o haberdar olur. (Cellas Ibni Süveyd) demiş ki: O her söyleneni dinler, inanır bir kulaktır. Biz dilediğimizi söyleriz, sonra da onun yanına gider, söylemedik diye yemin ederiz, o da inanır durur. Bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmşutur.
|