KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

9-TEVBE SURESI (129 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Tevbe Suresi 6  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 9/6
9-TEVBE SURESI - 6. AYET    Medine
وَإِنْ أَحَدٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ اسْتَجَارَكَ فَأَجِرْهُ حَتَّىٰ يَسْمَعَ كَلَامَ اللَّهِ ثُمَّ أَبْلِغْهُ مَأْمَنَهُ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْلَمُونَ -6
Ve in ehadüm minel müşrikınestecarake fe ecirhü hatta yesmea kelamellahi sümme eblığhu me´meneh zalik bi ennehüm kavmül la ya´lemun
9-Tevbe Suresi 6. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve eğer müşriklerden bir kimse senden aman dilerse artık ona aman ver. Tâ ki, Allah Teâlâ´nın kelâmını dinlesin. Sonra onu emin bulunduğu mahalle ulaştır. Çünkü onlar şüphe yok ki, bilmez bir kavimdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve eğer müşriklerden bir kimse senden aman dilerse artık ona aman ver, tâki. Allah Teâlâ'nın kelâmını dinlesin. Sonra onu emin bulunduğu mahalle ulaştır. Çünki onlar şüphe yok ki, bilmez bir kavimdîr.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime gösteriyor ki, kendilerine mühlet verilmiş olan müşriklerden herhangi biri islâmiyet hakkında fazlaca bilgi edinmek maksadıyla bir aman talebinde bulunursa ona aman verilir, velev ki, o mühlet sona ermiş olsun. Şöyle ki: (Ve eğer) Kendilerine dört ay mühlet verilmiş olan (müşriklerden bîr kimse) bu müddetin bitmesini müteakip (senden aman dilerse) hakkında bir komşu imiş gibi muamele yapılarak kendisine aman verilmesini talepte bulunursa (ona aman ver) onu komşuluğuna kabul eder gibi ol, kendisine bir tecavüz edilmesine müsaade etme (tâki, Allah Teâlâ'nın kelâmını dinlesin) gelsin de Kur'an-ı Kerim'in yüksek beyanını dinlesin, onun insanlığı İslaha, insanların selâmet ve saadetine vesile olduğunu anlasın (sonra) imân etmeyip de yurduna dönmek isterse (onu emin bulunduğu mahalle) kendi kavminin yurduna (ulaştır) oraya dönsün, artık düşünsün. Onlara böyle bir aman verilmesinin hikmetine gelince (çünki onlar, şüphe yok ki, bilmez bir kavimdir.) Islâmiyetin hak olduğunu bilmez bir halde bulunmaktadırlar. Onlara böyle bir aman verilmelidir ki, gelip hakikatini güzelce anlayabilsinler, artık bir mazeret ileri sürmelerine mahal kalmasın. § Bu âyeti kerime de gösteriyor ki: İslâmiyet'teki cihâdın farz oluşu, yalnız insanlığın hak dini kabul ederek selâmet ve saadete nail olmaları içindir. Yoksa başkalarının mallarını, yurtlarını ellerinden almak için değildir. İşte bunun içindir ki, en düşman bir müşrik bile islâmiyet hakkında bilgi edinmek için aman dileyince kendisine aman verilir, sonra da kendi yerine tam bir selâmetle iade edilir. Eğer cihatdan gaye, dünyevî bir varlık elde etmek olsa idi, böyle bir müsaade yönüne gidilmezdi, çünkü bu müsaade, o gayeye aykırı bulunurdu. § Bir de bu âyeti kerime Islâmiyetin ne kadar akıl ve mantığa uygun ne kadar düşünen kimselerin kabul edecekleri yüce hükümleri, düsturları kapsamış olduğunu göstermektedir. Çünkü eğer böylece pek makul, pek yüksek ve her hakikî aydın kimsenin kabul edeceği bir mahiyette olmasaydı, kâfirler, bu dinî, bunun hükümlerini tetkik ve düşünmeye davet edilmezlerdi. Nitekim bu gerçeği bir takım insaflı şarkiyatçı ilim adamları da itiraf etmektedirler.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014