KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

9-TEVBE SURESI (129 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Tevbe Suresi 58  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 9/58
9-TEVBE SURESI - 58. AYET    Medine
وَمِنْهُمْ مَنْ يَلْمِزُكَ فِي الصَّدَقَاتِ فَإِنْ أُعْطُوا مِنْهَا رَضُوا وَإِنْ لَمْ يُعْطَوْا مِنْهَا إِذَا هُمْ يَسْخَطُونَ -58
Ve minhüm mey yelmizüke fis sadekat fe in u´tu minha radu ve il lem yu´tav minha iza hüm yeshatun
9-Tevbe Suresi 58. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve onlardandır, sadakalar hususunda seni ayıplar olan şahıs da. İmdi kendilerine onlardan verilmiş olunca hoşnut olurlar ve eğer onlardan verilmezse o vakit kızarlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve onlardandır, sadakalar hususunda seni ayıplar olan şahıs da. İmdi kendilerine onlardan verilmiş olunca hoşnut olurlar ve eğer onlardan verilmezse o vakit kızarlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de münafıkların nasiplerine razı olmayıp dünya hırsiyle ne edepsizce hareketlerde bulunduklarını, haklarında hayırlı olacak bir yola gitmediklerini bildirmektedir. Şöyle ki: (Ve onlardandır,) o münafıklar topluluğuna dahil kimselerdendir (sadakalar hususunda) ganimet mallarının ve diğer şeylerin hak kazanan müslümanlara taksimi hususunda (seni) yüzüne karşı (ayıplar olan şahsı da.) bu şahıs: Zülhüveysere veya Ebül Cevvaz denilen münafıktır. Öyle bir edepsizlikte bulunan bir kimse, terbiyesiz münafıklardan birisidir. Bu münafıkların hırsına bakınız ki, (İmdi kendilerine onlardan) o sadakalardan (verilmiş olunca hoşnut olurlar) bunu güzel bulurlar. (Ve eğer onlardan) o sadakalardan kendilerine (verilmezse o vakit kızarlar.) kendilerine neden hisse verilmedi diye hışım ve gazap gösterir, ayıplamaya cür'et ederler. İşte münafıkların kötü ahlâkı!. "Rivayete göre Beni Temim kabilesinden olup haricilerin reisi bulunan Zülhuveysire denilen bir şahıs Huneyn savaşına ait ganimet mallarının taksimi sırasında Hz. Peygamberin huzuruna girmiş, Rasûlü Ekrem, Mekke'i Mükerreme ahalisinin kalplerini kazanmak için kendilerine fazlaca ihsanda bulunuyordu. Bunu gören bu şahıs: Ya Rasûlüllah!. Adalette bulun diye söylenmiş, Rasûlü Ekrem de: Ben adalet etmezsem ya kim adalet eder, diye buyurmuştu. Hz. Ali bu şahsın boynunu vurmak istemiş ise de Peygamber Efendimiz müsaade etmemiştir. İşte bu âyeti kerime bu şahıs hakkında nazil olmuştur. Diğer bir rivayete göre de Ebül Cevvaz adındaki bir münafık hakkında nazil olmuştur. Rasülü Ekrem'in sadakaları taksimini görünce: Bakınız, sadakaları çobanlara taksim ediyor diye söylenmiş, Rasülü Ekrem de: Senin baban yoktur. Musa'da Davud'da çobanlıkta bulunmuş değil midirler, diye onu tekdir buyurmuştur. Yani: Çobanlık bir kusur mudur ki, çobanlar sadakaların taksiminden mahrum bırakılsınlar. § Lemz: Ayıplamak, kınamak, bir kimseyi yüzüne karşı ayıplamak, kaş ile göz işaretinde bulunmak manasınadır. § Hamz de sıkmak, bir kimseyi gıyabında ayıplamak demektir. Bunu yapana "hammaz" denilir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014