9-Tevbe Suresi 55. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Artık seni taaccübe düşürmesin, onların ne malları ve ne de evlatları. Allah Teâlâ ancak diler ki, onları bununla dünya hayatında muazzep kılsın ve onların kâfir oldukları halde canları çıkıversin. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Artık seni imrendirmesin onların ne malları ve ne de evlâtları. Allah Teâlâ ancak diler ki: Onları bununla dünya hayatında cezalandırsın ve onların kâfir oldukları halde canları çıkıversin. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Artık) Ey Yüce Peygamberi. Ey İslâm Ümmeti!, (seni hayrete düşürmesin) hoşa gidecek, takdire şayan bir şey imiş gibi bir anlayışa götürmesin (onların) o münafıkların, kâfirlerin (ne malları ve ne de evlâtları) bunların hakikat açısından bir kıymeti yoktur. Bunlar birer yavaş yavaş felâkete götürmek için verilmiş maldan, liyakatsiz olarak elde edilen fanî bir varlıktan başka değildir. (Allah Teâlâ) O mal ve evlada onlara vermiş olmakla (ancak diler ki, onları) o münafıkları, kâfirleri (bununla) böyle elde etmiş oldukları fanî şeylerde (dünya hayatında azaplandırsın) bu servetleri, çoluk çocukları yüzünden onlara vakit vakit bir takım musibetler, meşakkatler, hoş olmayan haller, yüz göstersin, (ve onların kâfir oldukları halde canları çıkıversin) o kötü kanaatlarının, arzularının cezalarına kavuşsunlar.
§ Bu âyeti kerime, bizlere bir uyanma dersi vermektedir. Şöyle ki: Öyle çabucak yok olan, sahiplerinin uhrevî selâmetine faidesi bulunmayan dünya varlıklarının hakikat bakımından bir kıymeti yoktur, bilâkis bunlar çok kere uhrevî sorumluluğu gerektirerek sahiplerinin azap çekmelerine sebebiyet vermiş olur. Binaenaleyh bir takım dinsizlerin elde ettikleri bir takım dünya varlıklarına, maneviyata aykırı ilerlemelerine bakıp da gıpta etmek lâyık değildir. Bu varlıklar onların çok kere dünyada da felâketlere uğramalarına sebep olacağı gibi, bu yüzden uhrevî azablara uğrayacakları da muhakkaktır. Bir cemiyet ancak dine, ahlâka hizmet etmeli, meşru bir varlığa kavuşmak arzusunda bulunmalıdır, böyle bir ilerlemeyi sağlamaya çalışmalıdır ki, bu yüzden dünyada da ahirette de faidelere nail olsun…
§ İ'cab: Lügatte hayrete düşürmek demektir. Teaccüp de: Şaşmak, hayrete düşmek, garip görmek demektir. İ'cab kelimesi ahlâk bakımından bir şey ile sevinmek, bir şey ile iftiharda bulunmak, kendisinde bulunan birşeyin, bir meziyetin dengine başkalarının sahip bulunmadığına kaani bulunmaktadır. Bu bir bencillik alâmeti
olduğundan yerilmiş bir kanaattir. Nitekim bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur. ( : İnsanı helak edecek üç şey vardır. Birisi: Kendisine itaat edilen cimriliktir. İkincisi, kendisine uyulan hevâ ve hevestir. Üçüncüsü de bir kimsenin kendi nefsine mağrur olup onu başkalarından üstün görmesidir. İşte yüksek İslâm ahlâkı, bu gibi lâyık olmayan şeylere muhaliftir.
|