9-Tevbe Suresi 25. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Muhakkak ki, Allah Teâlâ size birçok mevkilerde nusret bahş olmuştur. Huneyn gününde de. O gün ki, çokluğunuz sizi güvendirmişti. Fakat bu size faide vermemiştir. Yeryüzü, genişliğiyle beraber sizin üzerinize dar gelmişti. Sonra da arka çevirir olduğunuz halde dönüp gitmiştiniz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Muhakkak ki. Allah Teâlâ size birçok mevkilerde yardım etmiştir. Huneyn gününde de. O gün ki, çokluğunuz sizi güvendirmişti. Fakat bu size fâide vermemişti. Yeryüzü genişliğiyle beraber sizin üzerinize dar gelmişti. Sonra da arka çevirir olduğunuz halde dönüp gitmiştiniz. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler, müslümanları düşünmeye, teşekküre davet ediyor, her hususta muvaffâkiyetin ancak Allah'ın yardımı sayesinde meydana geleceğini bildiriyor. Zahirî varlığa, çokluğa, akrabalığa değil, ancak Allah'ın lûtfuna İtimat edilmesine işaret buyuruyor, İnsanlık gereği meydana gelen kusurlardan, yanlış fikirlerden dolayı tövbekar olarak ilâhî affa iltica edenlerin af ve mağfirete nail olacaklarını müjdeliyor. Şöyle ki: Ey Müslümanlar!. Düşününüz, İslâm dinî sayesinde ne kadar başarılara nail oldunuz. Evet… (Muhakkak ki. Allah Teâlâ size birçok mevkilerde) bir nice savaş alanlarında (yardım etmiştir.) Bu cümleden olarak Bedir, Kureyza, Nadir, Hudeybiye, Hayber savaşlarında Mekke'i Mükerreme'nin fethi gününde sizi ilâhî yardımına nail buyurmuştur. (Huneyn gününde de) O Huneyn Savaşı zamanında sizi zafere kavuşturmuştur. Bir kere düşünün (o gün ki,) o Huneyn Savaşı başlarken (çokluğunuz) ordunuzun büyük bir kuvvete sahip olması (sizi güvendirmişti.) artık böyle bir kuvvetin mağlûp olamayacağına inananlarınız bulunmuştu. (Fakat bu) kuvvet, bu çokluk size başlangıçta (fâide vermemişti.) düşmanlarınızı hemen cezalandırmaya sebep olmamıştı. Hatta Ey Müslümanlar!. Orada (Yeryüzü genişliğiyle beraber sizin üzerinize dar gelmişti.) Çok korkmuştunuz, orada duramaz olmuştunuz, âdeta kalplerinizin yatışacağı emin bir yer bulamaz gibi bir hâle düşmüştünüz, (Sonra da) düşmanlarınız olan kâfirlere (arka çevirir olduğunuz halde) yenilmiş olarak (dönüp gitmiştiniz.) savaş alanında yalnız Rasûlüllah ile birkaç zat kalmıştı.
Bu hâdise müslümanlar için bir hikmet dersi idi. Tâki, daima Cenâb-ı Hak'ka tevekkül ve sığınmada bulunsunlar, muvaffakiyeti ancak ondan beklesinler, kendi maddî varlıklarına güvenmesinler, yurtlarına, akrabalarına, servetlerine alâka bahanesiyle din uğrunda fedakârlıkta bulunmaktan kaçınmasınlar.
|