9-Tevbe Suresi 24. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
De ki: «Eğer babalarınız, oğullarınız, kardaşlarınız, refikalarınız, kabileleriniz ve kazanmış olduğunuz mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve hoşnut olduğunuz ikametgâhınız sizin için Allah Teâlâ´dan ve resûlünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevgili ise artık Allah Teâlâ´nın emri gelinceye kadar bekleyiniz! Ve Allah Teâlâ fâsıklar olan kavmi hidâyete erdirmez.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardaşlarınız, eşleriniz, kabileleriniz ve kazanmış olduğunuz mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve hoşnut olduğunuz ikametgâhınız sizin için Allah Teâlâ'dan ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevgili ise artık Allah Teâlâ'nın emri gelinceye kadar bekleyiniz!. Ve Allah Teâlâ fasıklar olan kavmi hidayete erdirmez. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Resulüm!. Öyle yurtlarındaki alâkalarından dolayı hicreti, hak yolunda cihadı bırakan müslümanlara (De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardaşlarınız, eşleriniz, kabileleriniz) akrabanız (ve kazanmış olduğunuz mallar) ve sizin ayrılacağınızdan dolayı revacını, gelişmesini kaybederek (durgunluğa uğramasından korktuğunuz bir ticaret) bir iktisadî muamele (ve hoşnut olduğunuz) içinde seve seve oturduğunuz (ikametgâhınız sizin için Allah Teâlâ'dan ve Resûlündan) onların rızaları için hicret etmekten (ve Allah yolundan cihatdan daha sevgili ise) böyle dünyevî alâkalar, menfaatler, sizin gözünüzde Allah Teâlâya ve Resulüne itaatten ve hak yolunda cihaddan daha iyi görünüyorsa (artık Allah Teâlâ'nın emri) mukadder olan azabı, kahır ve cezası (gelinceye kadar bekleyiniz!.) elbette lâyık olduğunuz âkibete kavuşursunuz. (Ve Allah Teâlâ fasıklar olan kavmi hidayete erdirmez.) Öyle Cenâb-ı Hak'kın emirlerine itaatten kaçınan kimselerin kalplerini hidâyet nurlariyle aydınlatmaz. Binaenaleyh Yüce Allah'ın emirlerine daima riâyet etmelidir ki, insan hidâyet nurundan mahrum kalmasın.
§ Bu âyeti kerime bizlere bildirmiş oluyor ki: Dünyevî menfaatler ile dinî menfaat ler arasında bir çatışma bir aykırılık bulunursa her müslüman için icabeder ki, dinî menfaatleri, dünyevî menfaatler üzerine tercih etsin.
Vakıa baba, ana, çoluk çocuk sevgisi, yaratılıştandır, bunlardan kalplerin alâkasını tamamen kesmek, imkânsızdır. Fakat düşünmelidir ki: Bunlar insanın manevî helâkina sebep olacak bir halde bulunurlarsa artık ne kıymetleri olabilir?. Özellikle bütün varlığımız, bütün nail olduğumuz nimetler Cenâb-ı Hak'kın birer ihsanıdır ve ebedî saadetimizi sağlamaya vâsıta olan zat da Rasülü Ekrem Efendimizdir. Artık Cenâb-ı Hak ile Rasûlü Ekreme olan muhabbetimiz her türlü muhabbetlerin üstünde olmalı değil midir?. Artık bizleri yaratanımıza Peygamberimize isyana sevk etmek isteyen saptırıcı kimselere karşı nasıl bağlılık gösterebilir de kendimizi ebedî hüsrana düşürmeye cesaret edebiliriz?. Cenâb-ı Hak cümlemize güzelce düşünceler, hareketler nasip buyursun Amin!.
|