9-Tevbe Suresi 118. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve üç kişiye de ki, onlar geri bırakılmışlardı, hattâ yeryüzü, genişliğiyle beraber onların üzerine dar gelmişti. Kalpleri kendilerine darlaşmıştı ve Allah Teâlâ´ya sığınmadan başka O´ndan sığınacak bir şey bulunmadığını anladılar. Sonra onlara tevbekar olmaları için tevbe nâsip buyurdu. Şüphe yok ki Allah Teâlâ´dır tevbeleri en çok kabul eden, en çok merhametli olan ancak O´dur. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve üç kişiye de ki: Geri bırakılmışlardı, hattâ yeryüzü genişliğiyle beraber onların üzerine dar gelmişti. Kalpleri kendilerine darlaşmıştı ve Allah Teâlâ'ya sığınmadan başka ondan sığınacak bir şey bulunmadığını anladılar. Sonra onlara tövbekar olmaları için tövbe nasip buyurdu. Şüphe yok ki, Allah T e âlâ'd ir, tövbeleri en çok kabul eden, çok merhametli olan ancak, o'dur. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Ve üç kişiye de) Cenâb-ı Hak tövbe nasip buyurdu (ki, gerî bırakılmışlardı.) vaktiyle mazeretleri ne kabul ve ne de reddedilmeyip haklarında ilâhî bir emrin ortaya çıkmasına kadar beklenilmişti. Bunlar da Tebük gazvesinden geri kalmış olan Şair Kab Ibni Eşref, Hilâl Ibni Ümeyye ve miraret Übnür Rebi adındaki zatlar idi. (Hattâ yeryüzü) Olanca (genişliğiyle beraber onların üzerine dar gelmişti* o kadar ruhen bir sıkıntıya, bir üzüntüye düşmüşlerdi. Cihatdan geri kaldıkları ve henüz affa kavuşmadıkları için bir korku ve keder içinde yaşıyorlardı, (kalpleri kendilerine darlaşmıştı) Neşeden, güvenden mahrum kalmışlardı. Tövbelerinin kabulü geriye kalmış olduğudan dolayı heyecan içinde yaşıyorlardı, (ve Allah Teâlâ'ya sığınmadan başka) Ona iltica ederek af talebinde bulunmadan gayrı (ondan) o Yüce Yaratıcının azap ve cezasından kaçıp (sığınacak) iltica edecek (bir şey bulunmadığını anladılar) o Kerem Sahibi Mabudun cezasından kurtulmak için yine onun lûtf ve keremine sığınmaktan başka çare bulunamayacağına kanaat getirdiler. (Sonra) O Kerem Sahibi Yaratıcı da (onlara tövbekar olmaları için tövbe nasip buyurdu) onları tövbeye muvaffak kıldı. Bu tövbelerinin kabulü elli gün sonra kendilerine müjdelendi. (Şüphe yok ki Allah Teâlâ'dır) Tevbeleri kabul eden ve merhamet sahibi olan. Evet… (tövbeleri en çok kabul eden) isterse günahlar pek çok olsun, ve (en çok merhametli olan) kullarını birçok atlara lütuflara kavuşturan (ancak o'dur) o lütf ve yardımı sonsuz olan Yüce Mâbud'tur. Artık daima onun ilahlık dergâhına sığınarak aflar, yardımlar niyaz etmeliyiz. Bu mübarek âyetler bizleri tevbe edip af dilemeye sevk etmektedir.
|