KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

12-YUSUF SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Yusuf Suresi 67  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 12/67
12-YUSUF SURESI - 67. AYET    Mekke
وَقَالَ يَا بَنِيَّ لَا تَدْخُلُوا مِنْ بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُوا مِنْ أَبْوَابٍ مُتَفَرِّقَةٍ ۖ وَمَا أُغْنِي عَنْكُمْ مِنَ اللَّهِ مِنْ شَيْءٍ ۖ إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ ۖ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ ۖ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ -67
Ve kale ya beniyye la tedhulu mim babiv vahıdiv vedhulu min ebvabim müteferrikah ve ma uğnı anküm minellahi min şey´ inil hukmü illa lillah aleyhi tevekkelt ve aleyhi fel yetevekkelil mütevekkilun
12-Yusuf Suresi 67. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve dedi ki: «Oğullarım! Bir kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Maamafih Allah tarafından mukadder olan hangi bir şeyi sizden def´edemem. Hüküm ancak Allah´ındır. Ben Allah´a tevekkül ettim, ve tevekkül edenler ancak O´na tevekkül etsinler.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve dedi ki: Oğullarım!. Bir kapıdan girmeyiniz, ayrı ayrı kapılardan giriniz. Maamafih Allah tarafından takdir edilen herhangi bir şeyi sizden savamam. Hükm ancak Allah'ındır. Ben Allah'a dayandım ve tevekkül edenler ancak ona dayansınlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Hz. Yâkub, bütün oğullarının Mısır'a gitmelerine müsaade etti (ve dedi ki: Oğullarını!.) Mısır'a gittiğiniz zaman hepiniz şehre (bir kapıdan girmeyiniz) araları ayrılmış olan (ayrı ayrı kapılardan giriniz) o kapılar öyle birbirine pek yakın: Bitişik bir halde bulunmasın. Bu size göz değmesine engel olan fâideli bir hareketdir. (Maamafih Allah tarafından) takdir edilen her (hangi bir şeyi sizden savamam) Allah göstermesin, hakkınızda bir kötü hâdise takdir edilmiş ise o elbetteki, meydana gelir. Benim bu tavsiyem ise bir şefkat eseridir, görünen sebeplere riâyet etmenin lüzumuna bir işaret içindir, yoksa (hüküm ancak Allah'ındır) onun iradesinin dışında kimse bir şeye kaadir olamaz. (Ben Allah'a tevekkül ettim) benim vekilim o'd ur. Onun her fiiline ben razıyım, onun bir hikmet gereği olduğuna inanıyorum. Allah'ın takdiri ne ise o tecellî eder (ve tevekkül edenler) hak'ka itimad etme hususunda sebat etmek isteyenler (ancak ona) o eşsiz Yaratıcıya (tevekkül etsinler) başkalarına dayanıp, güvenmesinler. Çünki yalnız Hak Teâlâya dayanıp güvenmek, vazifelerin en büyüğü bulunmaktadır. § Tefsirlerde ayrıntılı olarak yazılı olduğu üzere Yâkub Aleyhisselâm'ın oğulları, kuvvete, olgunluğa ve güzelliğe sahip idiler, muhterem bir zâtın oğulları olan seçkin bir topluluk halinde bulunuyorlardı. Onların öyle birlikte bir kapıdan içeri girmeleri insanların kendilerine bakışlarını çekebilirdi. Bu yüzden göz değmesine uğramaları düşünülebilirdi. İsabeti ayrı = göz değmesi ise arasıra olan bir hakikattir. Bu hikmet gereği bazı insanlarda bulunan bir ruhsal durumun eseridir. Yaratılışlarındaki uğursuzluktan, yüreklerindeki kıskançlık ve fakirlikten doğmaktadır. Bunlar bakıp hoşlandıkları veya kıskandıkları bazı kimseler üzerinde yanlızca gözlerinin dokunmasiyle kötü tesirlerde bulunurlar. Bu hâl inkâr edilemez. Nice gözlerde gizli kuvvetler vardır ki, varlıklar üzerinde çeşit çeşit tesirlerde bulunur. Binaenaleyh bazı gözlerde de böyle görülemeyen bir kuvvet, bir özellik bulunabilir ki, onun yanlızca yönelmesiyle bir kötü hâdise meydana gelebilir. Bunu kimse aklen inkâr edemez. Naklen ise bu sabittir. Ve vakit vakit de görülmektedir. Nitekim bir hadisi şerifte de: (Elâynü hakkan) buyurulmuştur. Yani: Göz dokunması, sabittir, hakikaten meydana gelmektedir. Yine hadisi şerif kitaplarında ve tefsirlerde yazılı olduğu üzere Rasülü Ekrem Efendimiz, muhterem torunları Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin hakkında Allah Teâlâyı sığınır. Dua ederdi, İbrahim Aleyhisselâm da oğulları İsmail ve Ishâk Aleyhimesselâm hakkında böyle duada, İstiazede bulunurdu. Yâni: İkinizi de Allah Teâlâ'nın kelimeleriyle, ilâhî âyetleriyle her bir şeytandan, yılan, akrep gibi her bir zararlı hayvandan, ve her bir kötü bakışlı gözden dolayı Cenâb-ı Hak'kın koruma ve himayesine havale ederim. Kısacası: Zararlı şeylerden kaçınmak fâideli şeyleri elde edebilmek için görünen sebeplere başvurmakla beraber asıl Cenâb-ı Hak'kın korumasına sığınmalı, ona dayanmalıdır. Kurtuluş ve selâmeti ondan beklemelidir. Evet.. Tevekkül etmek istiyor isen işini yapmaya çalış, meselâ: Ekinini ek, sonra Cenâb-ı Hak'ka dayan, maksadın tahakkukunu onun bereketinden bekle. İşte Hz. Yakub'un oğullarına tavsiyesi de böyle sebeplere başvurmanın caiz olduğunu göstermektedir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014