KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

12-YUSUF SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Yusuf Suresi 84  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 12/84
12-YUSUF SURESI - 84. AYET    Mekke
وَتَوَلَّىٰ عَنْهُمْ وَقَالَ يَا أَسَفَىٰ عَلَىٰ يُوسُفَ وَابْيَضَّتْ عَيْنَاهُ مِنَ الْحُزْنِ فَهُوَ كَظِيمٌ -84
Ve tevella anhüm ve kale ya esefa ala yusüfe vebyaddat aynahü minel huzni fe hüve kezıym
12-Yusuf Suresi 84. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve onlardan yüz çevirdi. Ve, «Ey Yusuf´a teessüf!» dedi ve gözleri hüzünden dolayı bembeyaz kesildi. Artık teessürünü içine atıyordu.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve onlardan yüz çevirdi. Ve ey Yûsuf'um diye sızlandı ve gözleri hüzünden dolayı bembeyaz kesildi. Artık kederini içine atıyordu.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Hz. Yâkub (onlardan) o huzuruna dönen oğullarından (yüz çevirdi) onların öyle üzüntü ve kederi arttıran sözlerini dinlememek için onlardan yüzünü başka bir tarafa döndürdü (Ve ey Yûsuf 'um!.) neredesin?. Gel, tam zamanın (diye sızlandı) böyle çoktan beri kendisinden uzak düşmüş olan Yûsufünden dolayı pek fazla bir üzüntü ve hasret göstermiş oldu (ve gözleri üzüntüsünden dolayı) Yûsuf'u için fazlaca ağlar olduğundan dolayı (bembeyaz kesildi) gözlerinin siyahı beyaza dönüşmüş gibi oldu. Hattâ bir rivayete göre pek az görebilir oldu. Bilahara Hz. Yûsufun gömleğini yüzüne sürmesi sebebiyle Cenâb-ı Hak onun mübarek gözlerini yine pek güzel görür bir hâle getirmiştir. Nitekim (96) ncı âyeti celîle bunu bildirmektedir. (Artık üzüntüsünü içine atıyordu.) Yani: Üzüntülü ve kederli bulunduğu halde bunu kimseye göstermek istemiyordu. Sabr ederek Cenab'ı Hak'ka sığmıyordu. Takdire razı idi, halinden kimseye şikâyetde bulunmazdı. Üzülmek ve ağlamak gibi şeyler ise irâde dışı olduğundan bu onun sabrına, hak'ka tevekkülüne engel bulunmuş değildir. Hattâ bazı elem verici hâdiselerden dolayı ağlamak mubahtır. Buna insan mâni olamaz. İmamı Buhari ile İmamı Müslim'in rivayetine göre Rasûlü Ekrem Efendimiz, masum yavrusu İbrahim vefat edince ağlamış ve buyurmuştu ki: Kalp üzüntü duyar, gözyaşlarını akıtır. Fakat Rabbimizin gazabını çekecek bir şeyi biz söylemeyiz ve biz ey İbrahim!. Senin ayrılığından dolayı elbetde üzüntülüyüz. Velhâsıl böyle bir ağlama, mübâhdır. Fakat bir musibetden dolayı bağırıp çağırmak, yüzü veya göğsü tokatlamak, yakaları, elbiseleri parçalamak suretiyle ağlamalar kınanmıştır, dînen yasaktır, kadere karşı bir isyan demektir. Binaenaleyh böyle bir hareketde bulunmamalıdır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014