KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

12-YUSUF SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Yusuf Suresi 102  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 12/102
12-YUSUF SURESI - 102. AYET    Mekke
ذَٰلِكَ مِنْ أَنْبَاءِ الْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيْكَ ۖ وَمَا كُنْتَ لَدَيْهِمْ إِذْ أَجْمَعُوا أَمْرَهُمْ وَهُمْ يَمْكُرُونَ -102
Zalike min embail ğaybi nuhıyhi ileyk ve ma künte ledeyhim iz ecmeu emrahüm ve hüm yemkürun
12-Yusuf Suresi 102. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: İşte bu, gayb haberlerindendir. Onu sana vahyediyoruz. Halbuki sen onların yanlarında değildin, o zaman ki, onlar işlerini yapmaya toplanmışlar ve onlar hile yapar bulunmuşlardı.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İşte bu gayb haberlerindendir. Onu sana vahy ediyoruz. Halbuki sen onların yanlarında değildin, o zaman ki, onlar işlerini yapmaya toplanmışlar ve onlar hile yapar bulunmuşlardı.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Hz. Yûsufun kıssası vaktiyle Rasûlü Ekrem'ce ve muhitince bilinmez iken bilahara bu kıssa hakkındaki Kur'ânİ izahların gayba dâir hususlardan haber vermek kabilinden bir mucize olduğuna işaret ediyor. Ve bütün insanlar için bir uyanma vesilesi olan böyle bir mucizeye rağmen yine birçok kimselerin kendilerinden bir ücret de istenilmediği halde imân şerefinden mahrum kalmakda olduklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey Yüce Resul!. (İşte bu) açıklanan Yûsuf kıssası (gayıp haberlerindendir) hiçbir kimsenin böyle ayrıntılı olarak, gerçeğe uygun bir şekilde bilmediği haberler cümlesindendir. (Onu sana vahy ediyoruz) o haberi, o mühim tarihi olayı Kur'an'ı Kerim vasıtasiyle sana bildirmiş oluyoruz. (Halbuki sen onların) Hz. Yûsufun kardeşlerinin (yanlarında değildin) bu bilinen bir hakikattir ki, onların zamanları pek önce idi, evet onların yanında değil idin (o zaman ki, onlar) o kardeşler (işlerini yapmaya toplanmışlar) di, Yûsuf'u kuyuya atmak için görüş birliğine varmışlardı (ve onlar hile yapar bulunmuşlardı) Yûsuf hakkında ezâ ve cefada bulunmak için gizlice tedbir almışlardı. İşte onların bu hâllerinden elbette ki, sen haberdar değildin ve sen kitapları okumadın ve kimseden bir şey öğrenmedin. Senin bulunduğun muhit ise zâten bilgin kimselerin yurdu değildi. Artık bu uzun, mühim bir kıssayı böyle bütün etraf iyi e haber vermen bir mucize mahiyetinde değil de nedir?. Evet.. Bu bir mucizedir ki, bunu öğrenenler, Hz. Muhammed'in peygamberliğini tasdik ederek imân nimetine kavuşmalıdırlar. Ne yazık ki; bunu takdir edemeyenler de var.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014