KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

12-YUSUF SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Yusuf Suresi 56  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 12/56
12-YUSUF SURESI - 56. AYET    Mekke
وَكَذَٰلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْأَرْضِ يَتَبَوَّأُ مِنْهَا حَيْثُ يَشَاءُ ۚ نُصِيبُ بِرَحْمَتِنَا مَنْ نَشَاءُ ۖ وَلَا نُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ -56
Ve kezalike mekkenna li yusüfe fil ard yetebevveü minha haysü yeşa´ nüsıybü bi rahmetina men neşaü ve la nüdıy´u ecral muhsinın
12-Yusuf Suresi 56. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve öylece Yusuf için o yerde bir mevki, bir selahiyet verdik. Oradan dilediği yerde ikâmet eder idi. Biz dilediğimize rahmetimizi nâsib ederiz. Ve iyilik edenlerin mükâfaatını zâyi etmeyiz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve öylece Yûsuf için o yerde bir makam, bir selâhiyet verdik. Oradan dilediği yerde ikâmet eder idi. Biz dilediğimize rahmetimizi nasib ederiz. Ve iyilik edenlerin mükâfatını zayi etmeyiz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu sırada maliye bakanı Kıtmîr ölmüş, eşi Zelihâ da dul kalmıştır. Mısır hükümdarı tarafından Mısır maliye bakanlığına Hz. Yûsuf tâyin edilmiş, Zelihâ da Hz. Yûsuf'e nikâh edilerek onun eşi olmak şerefine kavuşmuştu. Kısacası artık Hz. Yûsuf çileden kurtulmuş, Allah'ın yardımıyla rahata ermişti. Şüphe yok ki, bunlar birer Allah'ın lûtfunun eseri idi, hükümdarlar vesaire ise bu hususta birer âlet, birer görünür sebeplerden ibaret bulunmuştu. İşte bu hususa işaret için Cenab'ı Hak buyuruyor ki: (Ve öylece) Zindandan kurtardığımız gibi (Yûsuf için o yerde) Mısır diyarında (bir mevki) yüksek bir kudret (bir selâhiyet verdik) onu pek iyi bir idare sahibi kıldık (oradan dilediği yerde ikâmet eder idi) yani: O ülke sanki yalnız onun bir ikametgâhı olmuştu. Bir insan kendi evinde nasıl tasarruflarda bulunabilirse o da Mısır da öyle tasarrufta bulunabiliyordu. (Biz dilediğimize merhametimizi nasib ederiz) yani: Ben Kerem Sahibi Yaratıcı, dilediğim kullarıma dünyada da âhirette de rahmetimi, lûtf ve ihsanımı tahsis ederim (ve iyilik edenlerin) ihsan sahiplerinin (mükâfatını zâyetmeyiz.) Ya hemen veya daha sonra kendilerine kavuştururuz. Çünki lâyık olanların mükâfatını zâyetmek, ya acizlikten veya cehâletden veya cimrilikten doğar. Bu gibi hallerin hepsi de Allah Teâlâ'nın hakkında imkânsızdır, o bilicidir, kerem sahibidir, kudretlidir Yüce Yaratıcıdır. Buna inancımız tamdır. İşte Hz. Yûsuf de lâyık olduğu mükâfata kavuşmuştur. Bu muhterem zât maliye bakanı olunca rüyanın tâbirine göre hareket etmişti. Mısır'ın yedi sene içindeki ürünlerin! Güzelce elde etmiş, lüzumundan fazlasını saklatmış idi. Bilahara meydana gelen yedi kıtlık senesi içinde de o saklanılan ürünleri her tarafa bir intizam dairesinde dağıtmaya başlamşıtı. Şam, Ken'an beldelerinden Mısır'a müracaat edenlere de bir usul dairesinde zahire vermek lûtfunda bulunmuştu, bir intizam dairesinde fazla ve noksan harcamadan sakınarak pek adilce ve iktisatlı bir tarzda idareye devam etmiş, çevresini fazla darlıklardan, üzüntülerden kurtarmayı başarmıştır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014