KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

10-YUNUS SURESI (109 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Yunus Suresi 108  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 10/108
10-YUNUS SURESI - 108. AYET    Mekke
قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءَكُمُ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ ۖ فَمَنِ اهْتَدَىٰ فَإِنَّمَا يَهْتَدِي لِنَفْسِهِ ۖ وَمَنْ ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا ۖ وَمَا أَنَا عَلَيْكُمْ بِوَكِيلٍ -108
Kul ya eyyühen nasü kad caekümül hakku mir rabbiküm fe menihteda fe innema yehtedı li nefsih ve men dalle fe innema yehtedı li nefsih ve men dalle fe innema yedıllü aleyha ve ma ene aleyküm bi vekıl
10-Yunus Suresi 108. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: De ki: «Ey insanlar! Muhakkak ki, Rabbiniz tarafından size hak gelmiştir. Artık her kim hidâyeti kabul ederse kendi nefsi için hidâyete ermiş olur. Ve her kim dalâlete düşerse şüphe yok ki, kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ve ben sizin üzerinize bir vekil değilim.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: De ki: Ey insanlar!. Muhakkak ki, Rab'biniz tarafından size hak gelmiştir. Artık her kim hidâyeti kabul ederse kendi nefsi için hidâyete ermiş olur. Ve her kim sapıklığa düşerse şüphe yok ki, kendi nefsi aleyhine sapıklığa düşmüş olur. Ve ben sizin üzerinize bir vekil değilim.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, insanlar için hidâyet yolunu gösteren ve sırf hakikat olan Kur'an'ı Kerim'in inişini müjdelemektedir. Artık hidâyeti seçenlerin kendi lehlerine, seçmeyenlerin de kendi aleyhlerine hareket etmiş olacaklarını ihtar eylemektedir. Yüce Peygamberin de kendisine vahy olunan ilâhî emirlere tâbi olup ilâhî hükmün tecellisine kadar sabr ile yükümlü bulunmuş olduğunu beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey Peygamberlerin sonuncusu!. Kendilerine Peygamber gönderilmiş olduğun kimselere (de ki: Ey insanlar!.) Ey Allah Teâlâ'nın mükellef kulları!. (Muhakkak ki Rabbiniz tarafından size hak gelmiştir) yani: Kur'an'ı Kerim nazil olmuştur. Sizin için yükümlü olduğunuz vazifeler hakkıyla bildirilmiştir, bir özür ileri sürmenize mahal kalmamıştır. (Artık) Sizden (her kim hidâyeti kabul ederse) yani: Peygambere imân eder, Allah'ın kitabı ile amelde bulunursa (kendi nefsi için hidâyete ermiş olur) çünkü Hak'ka tâbi olmuş, bâtılı terk eylemiş, nefsini azaptan kurtararak cennete aday bulunmuş olur. (Ve) Bilâkis (her kim sapıklığa düşerse) hakkı kabul etmezse, meselâ: Dinî hükmlerden birini inkâr eylerse (şüphe yok ki. Kendi nefsi aleyhine sapıklığa düşmüş olur) çünkü böyle bir sapıklığın vebali, mes'uliyeti kendi aleyhine yönelir, kendi nefsini azaba lâyık kılmış bulunur. (Ve ben) Ey insanlar!, (sizin üzerinize bir vekil değilim) yani: Ben bir Peygamberim, dinî hükmleri size tebliğ ile emrolunmuş bir müjdeci ve uyarıcıyım, yoksa sizin hareketlerinizi fiilen korumak ve düzenlemekle emrolunmuş değilim. Ben vazifemi yerine getirmiş bulunmaktayım. Artık siz kendi vazifelerinizi düşününüz!. Artık siz kendi akıbetinizi düşünmeli, hakkatâbi olmalı, batıldan kaçınmalı değil misiniz?.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014