18-Kehf Suresi 50. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve yâd et o zamanı ki, meleklere, «Âdem´e secde ediniz.» demiştik te, onlar da hemen secde etmişlerdi, İblis müstesna; cin tâifesinden idi. Rabbinin emrinden çıkıverdi. Şimdi Benden gayrı onu ve onun zürriyetini dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin için bir düşmandır. Zalimler için ne fena bir bedel. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve hatırla, o zamanı ki: Meleklere demiştir ki: Adem'e secde ediniz. Onlar da hemen secde ettiler. İblis müstesna, cin taifesinden idi. Rabbinin emrinden çıkıverdi. Şimdi benden gayrı onu ve onun zürriyetini dostlar mı ediniyorsunuz?. Halbuki onlar sizin için bir düşmandır. Zalimler için ne kötü bir değişme. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de bu sûredeki ikinci kıssayı oluşturmaktadır. Şeytanın kibirlice bir vaziyet alarak Hz. Adem'e secdeden kaçındığını, böyle ilâhî emre muhalefet neticesinde ise nasıl kahredilmiş olduğunu bildiriyor. Şeytanı ve onun benzerlerini rehber edinerek fakir müslümanlara hakaret gözüyle bakanların da kötü ahlâkî ve kötü âkibetine işaret ediyor. Cenab-ı Hak'kın birliğini ve hakimiyetini düşünmeyip kendi fanî varlıklarına ve kendileri gibi fani varlıklara güvenenlerin daha sonra yardımdan mahrum, azaba uğrayacaklarını ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve hatırla, o zamanı ki) pek şerefli, pek nuranî birer mahlûk olan (meleklere) emr edip (demiştik ki: Adem'e secde ediniz) ona karşı saygı secdesi ve selâmda bulununuz (onlar da) asla büyüklük, bencillik göstermeksizin (hemen secde ettiler) ilâhî emre riayette bulundular. (İblis müstesna) o secde etmedi. Melekler arasında bulunduğu halde kendisine de teveccüh eden bu emre muhalefet etti, bencillik göstererek secdeden kaçındı. Şeytan esasen (cin taifesinden idi) ateşten yaradılmıştı, melekler kadar bir nuranî yaratılışa sahip değildi, öyle olduğu halde yine kendisine büyük bir kıymet verip (Rabbinin emrinden çıkıverdi) onun mukaddes emrine itaat etmedi, onun emrini uygunsuz görerek fasık, kâfir oldu. Artık ey Adem oğulları!. Ve ey bir kısım kibirli, ilâhî emre riayetten kaçınan kimseler!, (şimdi benden gayrı) bana itaati bırakarak (onu) o şeytanı (ve onun zürriyetini) evlât ve tabilerini (kendinize dostlar mı edinîyorsunuz?.) siz de o şeytan gibi kibirlice bir harekette bulunmak mı istiyorsunuz?. Bir takım fakir müslümanlara bir hakaret gözüyle bakmak alçaklığını mı gösteriyorsunuz, (halbuki, onlar) o şeytan ile onnu zürriyeti ey insanlar! (sizin için bir düşmandır,) tâki, ilk babanız hazreti Adem'den beri ona, onun evlât ve torunlarına düşmanlıkta bulunup hepsini de şaşırtmak günaha sokmak istemektedirler. Artık (zalimler için) emrolundukları şeylerin zıddını yapanlar için şeytan ve onun zürriyeti (ne kötü bir bedel!.) Allah Teâlâ'nın emrine riayeti bırakıp da onun yerine şeytanî vesveselere kapılmak, onun gibi kibirlicesine bir tavır takınmak ne kadar çirkin, sorumluluğu gerektiren bir hareket!.
|