KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

18-KEHF SURESI (110 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Kehf Suresi 41  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 18/41
18-KEHF SURESI - 41. AYET    Mekke
أَوْ يُصْبِحَ مَاؤُهَا غَوْرًا فَلَنْ تَسْتَطِيعَ لَهُ طَلَبًا -41
Ev yusbiha maüha ğavran fe len testetıy´a lehu taleba
18-Kehf Suresi 41. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: «Yahut suyu çekilir de artık onu aramaya asla güç yetiremezsin.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Yahut suyu çekilir de artık onu aramaya asla güç yitiremezsin.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Yahut) daha başka bir âfet gelebilir. Meselâ: (suyu çekilir de) yerlerin altına kaçıp kaybolur, (artık onu) o kaybolan suyu (aramaya asla güç yetiremezsin) onu bir daha elde edemezsin. İşte dünya varlığı böyledir. Bunun kalıcılığına güvenilemez, bunun varlığıyle ona buna karşı gururluca bir vaziyet alınamaz. § Bu âyetlerde işaret olunan iki şahıstan maksat, bir rivayete göre i s rai loğ u I lan ndan iki kardeş veya iki ortakdır ki, biri mümin olup adı "Yehuza" diğeri de kâfir olup adı "Katrus" imiş. Aralarında müşterek olan sekiz bin altunu bölmüşler, kâfir olan kendi hissesiyle mülk vesaire satın almış, mümin olan da hissesini Allah rızası için hayır yollarına sarfetmiş, sonra aralarında işte beyan buyurulduğu üzere bir konuşma geçmiştir ki, Hak Teâlâ Hazretleri bunu, bir mesel bir uyanma vesilesi olmak üzere anlatmıştır. Evet.. Şüphe yok ki, dünya varlığına beyan buyurulduğu üzere güvenilemez. Bir kere gayrı meşru şekilde elde edilen bir dünya varlığı, sahibi için bir felâket sebebidir. Meşru şekilde elde edilen bir servetin de kadri bilinmez, zekâtı verilmez, onu ihsan etmiş olan Yüce Yaratıcıya şükredilmezse onun da ebedî bir faidesi yoktur. Bir gün o da elden çıkar, ahirette sorumluluk gerektirir. Bütün insanlığın hayat safhası bu gibi misallerle doludur. Nice servet ve mevki sahiplerinin daha dünyadalarken ne kadar zilletlere uğradıkları daima görülmektedir. Nice fakir, âciz kimselerin de daha sonra servet, mevki sahibi oldukları malumdur. Binaenaleyh ihtiraslı olmamalı, dünya varlığına güvenerek başkalarına karşı büykülük taslamamalıdır. Meşru şekilde bir nimet elde edilince de kadrini bilmeli, ondan güzelce istifade etmeli, onunla insanlığahizmet etmelidir. Yoksa onunla insanlığa karşı hükmedercesine, kibirlice bir vaziyet almamalıdır. Ve maddî, fanî bir menfaat ümidiyle öyle kibirli, gururlu kimselere karşı yaltaklıkta bulunmamalıdır. Bakî merhumun şu sözleri ne kadar güzeldir. "Beş eğmeyiz edan iye dünyayı dun için" "Allah'adır tevekkülümüz, itimadımız" "Minnet hüdaya devleti dünya fena bulur" "Bakî kalır sahife! Âlemde adımız"

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014