12-Yusuf Suresi 68. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Vaktâ ki, babalarının kendilerine emrettiği veçh ile (şehre) girdiler, böyle bir giriş, onlardan hiçbir takdir-i ilâhiyi def´eder olmadı. Ancak Yâkub´un nefsindeki bir haceti yerine getirmiş oldu. Ve şüphe yok o, kendisine talim etmiş olduğumuzdan dolayı bir ilim sahibi idi. Velâkin insanların ekserisi bilmezler. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ne zaman ki, babalarının kendilerine emretdiği şekilde -şehre-girdiler, böyle bir giriş, onlardan hiçbir ilâhî takdiri savar olmadı. Ancak Yakub'un nef sindeki bir dileği yerine getirmiş oldu. Ve şüphe yok o, kendisine öğretmiş olduğumuzdan dolayı bir ilm sahibi idi. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de Hz. Yûsufun kardeşlerinin tekrar Mısır'a gidip babalarının tavsiyesi üzere şehre girdiklerini ve bu suretle muhterem babalarının bir arzusuna hizmet etmiş, fakat takdir edilen hususların tecellîsini bertaraf edememiş bulunduklarını bildiriyor. Ve Hz. Yüsufun özkardeşini yanına alarak kendisini ona bildirdiğini ve ona teselli verdiğini ve onu yanında alıkoymaya bir vesile olmak üzere su kabını onun yükü içine bıraktırmış bulunduğunu beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: Yâkub Aleyhisselâm'ın müsaadesiyle bütün oğulları Mısır'a gittiler. (Ne zaman ki) Muhterem (babalarının kendilerine emretdiği şekilde) ayrı ayrı kapılardan şehre (girdiler, böyle) dağınık (bir giriş, onlardan) o muhterem aile efradından (hiçbir ilâhî takdir savar olmadı) haklarında takdir edilen şey ne ise yine o meydana geldi,
onların o tedbirleri kendilerini Allah'ın korumasından beri kılmadı, ancak Cenâb-ı Hak'kın koruması sayesinde göz değmesine uğramadılar. Fakat haklarında başka türlü takdir edilen hususlar, ortaya çıktı. Bir kardeşlerinin bir müddet Mısır'da alıkonulmasına lüzum görüldü. Hz. Yâkub da bu sebeple yine geçici bir müddet üzüntü ve keder içinde kaldı. Fakat öyle başka başka kapılardan şehre girilmesi (ancak) Hz. (Yakub'un nefsindeki bir dileği yerine getirmiş oldu) onun bir şefkat eseri olan emrine uyulmasını sağladı. Veyahud böyle dağınık bir şekilde şehre girilmesiyle Hz. Yâkub, kendi nefsindeki, düşüncesindeki bir dileği, bir şefkat eserini meydana getirmiş oldu. Oğullarının kendisine muhalefet etmediklerini görmüş bulundu. İşte o giriş, yalnız kendisi için böyle fayda verici olmuştur. (Ve şüphe yok ki, o) Hz. Yâkub (kendisine öğretmiş) vahyile, delil getirmekle ile bir nice şeyler bildirmiş (olduğumuzdan dolayı bir İlim sahibi idi) Allah'ın takdirine bir şeyin engel olamayacağını bilirdi, bazı hâdiselerin meydana gelip veya gelmemesine bazı şeylerin sebep olarak yaradılmış bulunduğunu biliyordu, birçok hakikat ve menfaat hakkında bilgi sahibi bulunuyordu. Binaenaleyh oğul arın a bir tavsiyesi de bir ilm neticesi olmuştur. (Fakat insanların çoğu bilmezler) Kaderin sırlarını bilmezler. Bir takım sebeplere sarılmanın kadere engel olacağını sanar dururlar. Hz. Yâkub ise elbetde böyle bir kanaatde bulunmamıştır.
|